 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1980/16354
K: 1980/422
T: 08.12.1980
DAVA : Olay günü parkta bir kanapede oturmakta olan maktul ile arkadaşı mağdur Hasan, o sırada tesadüfen parktal bulunan sanığın başındaki şapkaya alaylı bir şekilde güldükleri, buna alınan sanığın maktul ve arkadaşını ikaz ettiği, bunun üzerine maktul ve arkadaşının sanığın üzerine hücum ettikleri ve maktulün tornavida ile sanığı beş gün işinden kalacak şekilde iki yerinden yaraladığı, bu durumda sanığın da çakı bıçağını çıkartarak maktulü yaralayıp öldürdüğü anlaşılmaktadır.
Olayın yukarıda açıklanan oluş biçiminden de görüleceği gibi, olayda sanık tarafından vukua getirilmiş hiçbir haksız hareket bulunmamaktadır. Kendisi ile alay edilen bir insanın, alay edenleri ikaz etmesi gayet normal bir davranıştır. Bu şekilde beliren tepkinin kabadayılık olarak nitelendirilmesine ve kabahati sayılmasına olanak yoktur. Bir insanın giyimi-kuşamı veya herhangi bir yönü ile alay edilmesi, başlı başına haksız bir davranıştır. Maktulün yaptığı hareketin normal bir davranış olmadığını idrak edip özür dilemesi gerekirken, arkadaşı ile birlikte sanığa saldırması ve onu tornavida ile ensesinden ve sol kolundan beş gün iş ve gücünden kalacak derecede yaralaması üzerine sanığın, maktulden peşpeşe ve gittikçe ağırlaşarak gelen bu haksız saldırıların husule getirdiği gazap ve şiddetli elemin etkisi altında bıçağını çekip maktulü yaralayarak öldürmesi biçiminde gelişen olayda maktul etrafından tevali ederek gelen haksız hareketler sanığın eylemine oranla ağır haksız tahrik niteliğindedir.
Bu nedenle, Özel Daire bozma ilamı yerinde olup uyulmak gerekirken yazılı biçimde önceki hükümde direnilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, re'sen temyize tabi direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, re'sen temyize tabi direnme hükmünün BOZULMASINA, 8.12.1980 tarihinde oybirliği ile karar verildi.