 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1980/16258
K: 1980/319
T: 13.10.1980
DAVA : Kasten öldürülmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık ..'in, TCK.nun 448, 51; 6136 sayılı Kanunun 13. maddeleri uyarınca mahkumiyetine ilişkin hükmü, Özel Daire: (Adi tahriki teşkil eden sebep maktulün sanığa hakarette bulunmasıdır. Sanık lehine bozulan ilk hükümde TCK.nun 59. maddesinin uygulanmış olması, sonraki hükümde müktesep hak sayılması gerekeceği gibi; ayrıca, bu maddenin uygulanmasına dayanak yapılan sebebin varlığını aynen korumuş bulunması itibarıyla, sözü geçen maddenin de uygulanması gerekeceğinin gösterilmemesi, yasaya aykırıdır) biçimindeki gerekçesiyle bozmuş, mahkeme ise; mahkemelerinden verilen 27.4.1979 günlü ilk kararda, maktulden gelen haksız hareketlerin, "sanık tarafından dikilmiş ağaç fidanlarının bir kısmının sökülmesi, bir kısmının da yerlerinden oynatılması" olarak kabulle, sanık hakkına 59. maddenin uygulandığını, bu gerekçe ve kabulle verilen hükmün Özel Dairece; sanığın dikmiş olduğu ağaç fidanlarının bir kısmının maktul tarafından sökülmesi üzerine, sanığın maktule bu hareketinin sebebini sorduğu, maktulün söverek üzerine, sanığın maktule bu hareketinin sebebini sorduğu, maktulün söverek mukabelede bulunduğu, bunu takiben sanığın tabanca ile ateş ederek onu öldürdüğü, şahit Tahsin Çuhadar'ın savunmayı doğrulayan şahadetinden anlaşılmış olmasına göre; maktulden gelen bu haksız hareketlerin sanık lehine adi tahriki oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırıdır" gerekçesiyle bozulması üzerine, mahkemelerinin yasaya ve dosya içeriğine uygun bulunan bu bozma nedenine uyarak bozmada açıklandığı gibi, sanığın, kendisi tarafından dikilen ağaç fidanlarının bir kısmının maktul tarafından söküldüğünü öğrenerek, maktulün yanına gidip bu hareketinin nedenini sorduğunda; maktulün sövmekle mukabelede bulunması üzerine tabancasını çekerek ona ateş ederek öldürmesi olayında, maktulden gelen bu zincirleme haksız hareketlerin, mahkemelerince kül halinde adi tahrik olarak kabul edilerek, bozmaya uygun olarak TCK.nun 51/1. maddesinin uygulanmış bulunması ve aynı olayda adi tahrike dahil edilen haksız bir hareketin, aynı zamanda 59. maddenin uygulama nedeni yapılmasının yasaya aykırı olacağını, öte yandan maktulden gelen zincirleme haksız hareketlerin 59. maddenin değil tüm halinde 51/1. maddenin uygulama nedeni olarak kabul edilmiş olması karşısında, kazanılmış bir hakkın geri alınmasından da söz edilemeyeceğini ileri sürerek, ilk hükümde direnmiştir.
Gerek mahkemenin kabulü ve gerekse Özel Dairenin her iki bozmasında müşterek nokta; maktulden gelen haksız hareketin sadece ağaç fidanı kesmekten ibaret olmayıp, aynı zamanda hakaretin de vaki olması halidir. Bunların herbirinin ayrı ayrı bir azaltıcı nedene yol açacağından duraksamaya yer bulunmamaktadır. İlk bozmada "Bu haksız hareketler" biçimindeki niteleme, haksız hareketleri teke indirecek değildir. Başka bir deyişle, ağaç fidanı kesmek, başlı başına takdiri tahfife yol açacağı gibi, ağacın kesilmesinin sebebinin sorulması üzerine, vukubulan hareketin de adi tahriki oluşturacağı doğaldır.
Bu nedenle direnme hükmünde isabet görülemediğinden; re'sen temyize tabi bulunan hükmün bozulmasına karar verilmelidir. (Oybirliğiyle).