Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1980/103
K: 1980/209
T: 02.06.1980
DAVA : Dolandırıcılıktan sanık Mustafa'nın beraatine dair İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 5.7.1979 gün ve 248/314 sayılı hüküm müdahil vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 25.12.1979 gün ve 765/832 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olduğundan, dosya C.Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 13.3.1980 gün ve 6/1825 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Karşılıksız çek vermek suretiyle dolandırıcılıktan sanık Mustafa'nın beraatine ilişkin hükmü, özel daire; Düzenlenmesi sırasında ileri bir tarih atılmış olmasının çek niteliğini değiştirmeye yetmeyeceği gözetilmeden yazılı gerekçelerle sanığın beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozmuş; yerel mahkeme ise : Karşılıksız çek verilmesi hali TBMM.nin 7.1.1929 gün ve 471 sayılı tefsir kararı ile dolandırıcılık olarak kabul edilmişse de, hileli ve kandırıcı hareketlerin suçun unsurlarından bulunduğunu suç konusu 15000 liralık çek 15.6.1978 tarihinde düzenlenmesine rağmen bir hafta vade tanındığı için çekte tanzim tarihinin 21.6.1978 olarak gösterildiğini; çekin, düzenleyen tarafından alacaklısına verildiği sırada bankada karşılığının bulunmadığını bildirmesi halinde olayda aldatıcı ve kandırıcı bir eylemden söz edilemeyeceğini; alacaklının çek karşılığının söylenen günde herhangi bir nedene dayanarak bankaya konmaması olasılığını düşünmesi gerektiğini; bu şekilde düzenlenmiş bir çek ve bono arasında taşıdığı anlam bakımından herhangi bir ayrılık mevcut bulunmadığını; kaldı ki özel dairenin, benzer bir olayla ilgili olarak verdiği, 28.12.1962 gün ve 5528/6763 sayılı kararda; "ilerideki bir tarihte ödemek kaydıyle düzenlenen çekin karşılığının bankaya yatırılmaması olasılığını müştekinin düşünmesi gerektiğini bu nedenle eylemde aldatıcı ve kandırıcı bir nitelik bulunmadığı"nın kabul edildiğini ileri sürerek önceki hükümde direnmiştir.
Dosyaya oluşa ve mevcut delillere göre : Yüksek mühendis olup müteahhitlik yaptığı anlaşılan sanığın, muhatap TC. Garanti Bankası .......Şubesine keşide ettiği 21.6.1978 tarihli, 15000 liralık, "Hamiline" yazılı çekin, çek tarihine tekaddüm eden bir ay öncesi ve sonrasındaki kayıtlara göre, muhatap bankada karşılığının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sanık savunmalarında : 21.6.1978 tarihli suç konusu çeki, 15.6.1978 tarihinde tanzim edip, "Bu çekin karşılığının bankada bulunmadığını, bir hafta sonra bankaya müracaatları gerektiğini" müdahil şirket mümessiline bildirdiğini, istihkaklarını alamadığı için 21.6.1978 günü muhatap bankada çek karşılığını bulundurmadığını ileri sürmüştür.
Karşılıksız çek keşidesine ilişkin TBMM.nin 7.1.1929 gün ve 471 nolu tefsir kararında : Muhatabın yeniden çek muhteviyatını ödeyecek karşılık parası olmayanların, sania, suiniyet, lakaydi, ve ihmal ile çek keşide ettikleri takdirde, hamili izrar suretiyle bir dolandırıcılık cürmünü işlemiş olacakları açıklanmıştır.
Konu ile ilgili bilimsel bir makalede : (...Karşılıksız çek TCK.nun 503. maddesiyle saptanan dolandırıcılık cürmünün unsurlarını ihlal eden nitelik aldığı takdirde cezalandırılacaktır; kararın direktifi budur. Böyle olunca fiil esasen 503. maddeyi ihlal ediyorsa, TBMM.kararı var olsun ya da olmasın bu maddeye göre cezalandırmak gerekirdi. O halde karardaki yorum niteliği nedir? Kanaatimizce karardaki yorum niteliği karşılığı olmadığının bildiği halde failin çek keşide etmesinin, yani fail tarafından doldurulan çek formülü saptamaktan ibarettir. Karar böylece yazılan çekin bizatihi" bir kimsenin hulüs ve saffetinden istifade edilerek onu kandıracak nitelikte hile ve sania teşkil ettiğini soyut olarak ifade etmiş bulunmaktadır; karar artık bu nokta üzerinde tartışma olamayacağını belirtmek istemektedir) denilmek suretiyle kanun koyucunun amacına açıklık getirilmiştir. (Karşılıksız Çek, Ord. Prof. Dr. sulhi Dönmezer, İ.Hukuk Fakültesi Mecmuası, cilt: III, sayfa : 1-4/1977 s.303).
865 sayılı TTK.nun 610. maddesine karşılıksız çek keşidesini cezalandırmak üzere eklenen hüküm, kanunun meclisteki müzakeresi sırasında çıkarılması üzerine hükümetin maksadı sağlayacak bir fıkrayı maddeye eklemek hususunda yaptığı öneri reddedilmiş ve meclis gerekçeyi şöylece açıklamıştır: "Karşılığı olmadığı halde çek keşide edenlere ceza tertibine dair TTK.nun 610. maddesine bir fıkra ilavesi teklif olunmuş ise de; TCK.nun 503. maddesi çek keşide edenlerin hareketine tamamen tetabuk etmekte bulunması hesabiyle cürüm telakki olunmasını da tahtı teminde bulunduğundan bu suretle karşılığı olmadan çek keşide edenlerin cezai bir tehdidi kanuniden vareste kalabilmelerine imkan olmadığı ve böylece muhatabın yedinde çek muhteviyatını ödeyecek karşılık parası veya sair nakdi olmayanların sania, hile, lakaydı ve ihmal ile çek keşide ettikleri takdirde hamilin izhar suretiyle bir dolandırıcılık cürümünü mürtekip olacakları aşikar ve bilhassa Ceza Kanunun umumi hükmünün tatbiki halinde bazen hesabının kati neticesini, bilmeyerek zuhulen çek keşide edenlerin hareketlerini de yine ahkamı cezaiyede aranılan kastı cürminin fıkdanı hesabiyle cürüm telakki olunmamasını da tahtı teminde bulunduğundan TTK.nun mezkür 610. maddesine bir fıkra ilavesine mahal olmadığı Heyeti Umumiyenin 7.1.1929 tarihli 22. in kadının birinci celsesinde tekerrür etmiştir" denilmek suretiyle hangi hallerde karşılıksız çek keşide etmenin suç sayılmayacağı açıklanmış bulunmaktadır.
Sanık bir hafta sonra bankada karşılığını bulunduracağını söylemese idi, müdahilin çeki kabul etmeyeceği izahtan varestedir. Bu nedenle olayda kandırma kasdı oluşmuştur. Ceza Genel kurulunun benzer bir olayla ilgili olarak verdiği 23.1.1967 gün ve 23/13 sayılı kararında da: müştekinin bir an için çekin düzenlediği tarihte hesapta karşılığının bulunmadığını bildiği düşünülse dahi; onun böyle bir çeki hiç değilse üzerindeki tarihte hesapta karşılığının mutlak suretle bulunacağı inancı ile aldığını lehine çek düzenlenen kişide böyle bir inanç yaratılmamış bulunsaydı, çeki kabul etmesi için başka bir sebebde bulunmadığını bulunsaydı, çeki kabul etmesi için başka bir sebebde bulunmadığını kabulde zorunluluk olduğundan olayda unsurları bakımından karşılıksız çekle dolandırıcılık suçunun oluştuğu kabul edilmiştir.
Bu itibarla, müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile dosya içeriğine uygun düşmeyen direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki isteme uygun şekilde direnme hükmünün BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 21.4.1980 günü yapılan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamamışsa da, 2.6.1980 gününde yapılan ikinci oturumda oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini