 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1980/8260
K: 1980/9515
T: 24.09.1980
DAVA : Davacı, iş kazası sonucu uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Olay su deposunun şehir bağlantısı yapıldıktan sonra bağlantı yerine tekrar su verilmesiyle suyun fışkırmaya başlaması üzerine işyerinde teknisyen olarak çalışan davacının, motorun durulması için telefon etmek üzere koşarken arazi engebeli olduğundan ayağının takılmasiyle ters bir biçimde düşmesi sonucu olmuştur.
Bu olayın kusur yönünden değerlendirilmesini içeren bilirkişi heyeti raporunda davacıya yükletilen % 50 oranında kusurda isabet varsa da bakiye kusurun davalıya yükletilmesi, bu konuda sorumluluğun dayanağı olması gereken direkt illiyet bağlantısı ilkesiyle bağdaştırılamaz. Bu olayda davacının arazinin engebeli durumunu dikkate alarak daha tedbirli olamamasiyle oluşan kusurlu hali yanında taraflara ve üçüncü kişilere yükletilemeyen kaçınılmaz etkenlerin de neden olduğunu kabul etmek gerekir. Kaçınılmaz etkenlerin neden olduğu davalıya ödetilecek zararın ise bu konu ile ilgili İçtihadı Birleştirme Kararı ve B. Yasasının 43. maddesi dikkate alınarak takdir ve tesbiti icap eder.
Mahkemenin bu esasa uygun olmayan kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten davalı yararına BOZULMASINA, 24.9.1980 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı, su şebekesinde yapılmış olan bağlantının hatalı olması nedeniyle
suyun kesilmesi için telefon edmeye giderken harici bir etken söz konusu olmaksızın kendi dikkatsizliği sonucu düşerek yaralanmıştır. Olayda uygun neden-sonuç bağı içerisinde davalı idarenin sorumluluğu düşünülemez. Bu itibarla davanın reddi gerekir. Çoğunluğun, uyuşmazlığınm risk nazariyesi çerçevesinde çözümlenmesi gereğine işaret eden bozma sebebine katılmıyorum.