Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1980/7052
K: 1980/6776
T: 06.06.1980
DAVA : Davacı, ihbar, kıdem ve sendikacılık tazminatının, evlenme ve giyim yardımıyle yıllık ücretli izin parası ve ikramiyenin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, işyerinde sendika baş temsilcisi iken hizmet sözleşmesi feshedilen ve İl Hakem Kurulu kararıyle işine iade olunan davacının tekrar işe başlatılmamış olması nedeniyle işten çıkarıldığı tarihten itibaren ücret ve toplu iş sözleşmesinden doğan bir takım işçilik haklarının tahsiline ilişkindir.
Davalı cevabında, davacının işyerinde hırsızlık ve puvantaj kayıtlarında tahrifat yapmış olması sebebiyle hizmet sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiş, Mahkeme, İl Hakem Kurulu kararının kesin olduğu gerekçesiyle istekleri hüküm altına almış ve karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Davacının, işyerinde uygulanan toplu sözleşmeye taraf işçi kuruluşunun işyeri temsilcisi olduğu ve İl Hakem Kurulu'nca işine iade kararı verilmiş olmasına rağmen çalıştırılmadığı taraflar arasında çekişme konusu edilmemiştir.
Uyuşmazlık işyeri temsilcisinin İş Kanununun 17. maddesinde yazılı işverene bildirimsiz (derhal) fesih hakkı veren hallerde İl Hakem Kurullarının işe iade kararı verip veremeyeceği, vermiş olması halinde bu kararların kesinliğinden söz eden yasa hükmü karşısında, İl Hakem Kurulu kararındaki isabetsizliğin yargı organlarının denetimine tabi olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır.
274 sayılı Sendikalar Yasasının 1317 sayılı Yasa ile değişik 20/5 maddesinde "işyeri sendika temsilcisinin akdi işveren tarafından feshedilirse, temsilcinin talebi üzerine ilgili Bölge Çalışma Müdürlüğü, temsilci ile işvereni uzlaştırmaya teşebbüs eder. Uzlaşma, olmadığı takdirde durum tutanakla tesbit edilerek İl Hakem Kuruluna sunulur. Kurul temsilcisinin işine iadesine karar verirse işinden çıkarıldığı tarihten başlamak üzere, sendika tüzüğünde belirtilen temsilcilik süresinin devamınca iş gördürülmemiş olsa bile ücreti ve diğer bütün hakları işveren tarafından ödenir" hükmü getirilmiş ve fesih nedeni 1317 sayılı Yasa ile yapılmış bulunan değişiklikten önce olduğu gibi sadece 19. madde hükümlerine aykırı davranışlara başka bir değişle sendika faaliyeti nedeni ile yapılan fesih hallerine inhisar ettirilmemiştir. Bu düzenleme ile eskiye nazaran işyeri temsilcisine daha kapsamlı bir güvencesi sağlamak istediği kuşkusuzdur. Ne varki bu güvence yasada açıkça belli edilmemiş olmakla beraber haklı bir nedene dayanılmadan yapılmış fesih halleri için getirilmiş sınırlı bir güvencedir. Yani işveren temsilcinin hizmet sözleşmesini haklı bir nedene dayanarak bozmuş ise anılan maddede öngörüldüğü biçimde ücret ödemekle yükümlü değildir. Bu sınırlama İl Hakem Kurullarının 20. madde ile ilgili alandaki görevlerinin kapsamını belirleyici bir niteliktedir.
İl Hakem Kurulları bu konuda kendilerine intikal etmiş olan işlerde fesihin haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı, fesihin yasada öngörülen hak düşürücü süreler içerisinde yapılıp yapılmadığını araştırmak, fesih haklı bir nedene dayanmıyorsa ya da süresinde yapılmamış ise temsilcinin işine iadesine, haklı bir sebebe dayanan ve süresinde yapılmış fesihler dolayısiyle temsilcinin işine iadesine mahal olmadığına karar vermek durumundadırlar. Aksine bir davranış sözkonusu güvenceyi sınırsız bir hale getireceği ve işverenin yasaca tanınan bir takım haklarının kullanılması olanağını bertaraf edeceği içindirki, yasanın özüne ve sözüne aykırı olur.
İl Hakem Kurullarının bu konudaki kararlarının kesinliğine ilişkin yasal esasının hukuki niteliğine gelince, bu kararların kesinliği kendi idare hiyerarşisi içerisinde sözkonusudur. Yasa bu hükümle, İl Hakem Kurulunun bu konudaki kararlarının Yüksek Hakem Kurulu nezdinde kabulü itiraz olmadığını belirtmek istemiştir.
Teşekkül tarzı itibariyle, içlerinde sadece biri hakim olan ve diğerleri işçi ve işveren temsilcileriyle bazı devlet görevlilerinden oluşan İl Hakem Kurulları yargı mercii sayılamayacakları için verdikleri kararlarda yargısal karar niteliği taşımazlar. Bu nedenle de mahkemelerin anılan kurul kararlariyle bağlı olmaları düşünülemez. Dava konusu olayda davacının işyerinde yaptığı hırsızlık ve puvantaj kayıtlarında yaptığı tahrifat nedeniyle haklı olarak hizmet sözleşmesinin feshedildiği savunulduğuna göre davalıdan bu konudaki delillerinin neler olduğu sorulup araştırılmadan İl Hakem Kurulu kararlarının kesinliğinden bahisle isteğin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
2 - Davacı dava dilekçesinde, çalıştığı süreye ait evlenme yardımı ücretli izin parası, ikramiye ve giyim parası istediği, İl Hakem Kurulunun işe iadesinden sonra iş gördürülmeyen süre için bu haklardan ve ücretten bir isteği olmadığı halde, İl Hakem Kurulu kararından sonraki süreye ilişkin ücrete ve sözü edilen haklara dava tarihini dahi aşacak şekilde karar verilmiş olması da usule ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün birinci maddede gösterilen sebepten oyçokluğu, ikinci maddede gösterilen sebepten oybirliğiyle davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 6.6.1980 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
274 sayılı Sendikalar Kanununun 1317 sayılı Kanunla değişik 20. maddesinin 5. bendi gereğince İl Hakem Kurulu tarafından verilen kararlar kesindir. Bu nedenle geçerliliğinin yargı yerinde tartışılması, tekrar araştırma ve inceleme konusu yapılması mümkün değildir.
Bu husus anılan kanun maddesinin içeriğinden olduğu kadar, İl Hakem Kurulunun kuruluş biçimi ile yetki ve görevlerini tayin eden 275 sayılı Kanunun ilgili maddelerinden de anlaşılmaktadır. O halde davacının işine iadesine dair 274 sayılı Kanunun 1317 Kanunla değişik 20/5. maddesi uyarınca İl Hakem Kurulu tarafından verilen kararların kesin olduğundan bahisle tesis edilen karar doğrudur. Bu yöne ilişkin 1. maddede yazılı çoğunluk görüşüne karşıyım.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini