Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1980/435
K: 1980/3423
T: 04.04.1980
DAVA : Davacı, işe iadesine başta geçn günler karşılığının ödetilmesine ve vaki sataşmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, işyerinde sendika temsilcisi iken hizmet sözleşmesi feshedilen ve il hakem kurulu kararıyla işine iade olunan davacının, tekrar işe başlatılmamış olması nedeniyle, işten çıkarıldığı tarihten itibaren birikmiş ücret alacağının tahsili isteğine ilişkindir.
Davalı, cevabında; davacının işyerinde çalışan amiri durumunda bulunan bir mühendise karşı sözle ve eylemle vaki sataşması nedeniyle sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, İl Hakem kurulunca verilen işe iade kararının yerinde olmadığını öne sürerek davanın reddini istemiş mahkeme il hakem kurulu kararının kesin olduğu gerekçesiyle isteği aynen hüküm altına almış, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacının, işyerinde uygulanan toplu sözleşmeye taraf işçi kuruluşunun işyeri temsilcisi olduğu ve il hakem kurulunca işine iade kararı verilmiş olmasına rağmen çalıştırılmadığı taraflar arasında çekişme konusu edilmemiştir.
Uyuşmazlık, işyeri temsilcisinin İş Kanunun 17. maddesinde yazılı işverene bildirimsiz (derhal) fesih hakkı veren hallerde il hakem kurullarının işe iade kararı verip veremeyeceği, vermiş olması halinde bu kararların kesinliğinden söz eden yasa hükmü karşısında, il hakem kurulu kararındaki isabetsizliğin yargı organlarının denetimine tabi olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır.
274 sayılı sendikalar yasasının 1317 sayılı yasa ile değişik 20/5 maddesinde "işyeri sendika temsilcisinin akdi işveren tarafından feshedilirse, temsilcinin talebi üzerine ilgili Bölge çalışma Müdürlüğü, temsilci ile işveren uzlaştırmaya teşebbüs eder. Uzlaşma olmadığı takdirde, durum tutanakla tesbit edilerek il hakem kuruluna sunulur. Kurul temsilcisinin işine iadesne karar verirse işinden çıkarıldığı tarihten başlamak üzere, sendika tüzüğünde belirtilen temsilcilik süresinin devamınca iş gördürülmemiş olsa bile ücreti ve diğer bütün hakları işveren tarafından ödenir" hükmü getirilmiş ve fesih nedeni 1317 sayılı yasa ile yapılmış bulunan değişiklikten önce olduğu gibi sadece 19. madde hükümlerine aykırı davranışlara başka bir deyişle sendikal faaliyet nedeni ile yapılan fesih hallerine inhisar ettirilmemiştir. Bu düzenleme ile eskiye nazaran işyeri temsilcisine daha kapsamlı bir iş güvencesi sağlamak istediği kuşkusuzdur. Ne var ki bu güvence yasada açıkça belli edilmemiş olmakla beraber haklı bir nedene dayanılmadan yapılmış fesih halleri için getirilmiş sınırlı bir güvencedir. Yani işveren temsilcisinin hizmet sözleşmesini haklı bir nedene dayanarak bozmuş ise anılan maddede öngörüldüğü biçimde ücret ödemekle yükümlü değildir.
Bu sınırlama il hakem kurullarının 20. madde ile ilgili alandaki görevlerinin kapsamını belirleyici bir niteliktedir.
İl hakem kurulları bu konuda kendilerine intikal etmiş olan işlerde feshin haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı, ve feshin yasada öngörülen hak düşürücü süreler içerisinde yapılıp yapılmadığını araştırmak, fesih haklı bir nedene dayanmıyorsa ya da süresinde yapılmamış ise temsilcisinin işine iadesine, haklı bir sebebe dayanan ve süresinde yapılmış fesihler dolayısıyle temsilcinin işine iadesine mahal olmadığına karar vermek durumundadırlar. Aksine bir davranış sözkonusu güvenceyi sınırsız bir hale getireceği ve işverenin yasaca tanınan bir takım haklarının kullanılması olanağını bertaraf edeceği içindir ki, Yasanın özüne ve sözüne aykırı olur.
İl hakem kurullarının bu konudaki kararlarının kesinliğine ilişkin yasal esasın hukuki niteliğine gelince; bu kararların kesinliği kendi idari hiyerarşisi içerisinde sözkonusudur. Yasa bu hükümle, il hakem kurulunun bu konudaki kararlarının Yüksek Hakem Kurulu nezdinde kabili itiraz olmadığını belirtmek istemiştir.
Teşekkül tarzı itibariyle, içlerinde sadece biri hakim olan ve diğerleri işçi ve işveren temsilcileriyle bazı devlet görevlilerinden oluşan il hakem kurulları yargı mercii sayılamayacakları için verdikleri kararlardan yargısal karar niteliği taşımazlar. Bu nedenle de mahkemelerin anılan kurul kararlarile bağlı olmaları düşünülemez.
Dava konusu olayda işyeri temsilcisinin, ayrı yerde çalışan amiri durumunda bulunan bir mühendisi tahrik edip dövmüş olması gibi bir nedele haklı olarak hizmet sözleşmesinin feshedildiği savunulmuş olmasına rağmen savunma üzerinde durulmaksızın il hakem kurullarının işe iade kararlarının mahkemeyi bağlayacağı ve kesin olduğu gözüyle isteğin hüküm altına alınmış bulunması yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 4.4.1980 tarihinde oyçokluğuyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
274 sayılı Sendikalar Kanununun 1317 sayılı kanunla değişik 20. maddesinin 5. bendi gereğince il hakem kurulu tarafından verilen kararlar kesindir. Bu nedenle geçerliliğinin yargı yerinde tartışılması, tekrar araştırma ve inceleme konusu yapılması mümkün değildir.
Bu husus anılan kanun maddesinin içeriğinden olduğu kadar, il hakem kurulunun kuruluş biçimi ile yetki ve görevlerini tayin eden 275 sayılı kanunun ilgili maddelerinden de anlaşılmaktadır. O halde davacının işine iadesine dair, 274 sayılı kanunun 1317 sayılı kanunla değişik 20/5 maddesi uyarınca il hakem kurulu tarafından verilen kararın kesin olduğundanbahisle tesis edilen karar doğrudur. Ancak mahkemece işe iade kararı verilemez, bu nedenle davacının işine alınmasına dair olan kısım çıkarılmak suretiyle hükmün onanması gerektiği kanaatindeyim.
Üye
(E.Ç.)
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini