Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1980/15933
K: 1981/1
T: 15.01.1981
DAVA : Tez-Büro-İş Sendikasının işkolları yönetmeliğinin 21. sırasında kayıtlı işkolu seviyesinde yaptığı çağrıya Bür-Sen Sendikasının yaptığı itiraz üzerine çıkan yetki uyuşmazlığı sonunda, Çalışma Bakanlığı'nın 10.12.1980 gün 1980/7 sayılı kararı ile her iki sendikanın da çoğunluğu isbat edici belgeleri ibraz etmediğinden Bür-Sen sendikasının itirazının reddine ve çağrıda bulunan Tez-Büro-İş Sendikasının yetkisi içinde yapılacak bir işlem olmadığına karar vermiş ve Tez-Büro-İş Sendikası bu karara 19.12.1980 havale tarihli dilekçesi ile itiraz ederek kararın iptalini ve 21 sıra numarasındaki işyerleri için işkolu yetkisine sahip olduğunun tesbitini istemiştir.
İtiraz dilekçesi Çalışma Bakanlığının ilgili kararı ve Çalışma Bakanlığınca oluşturulan dosyadaki kağıtlar okunup incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Kuruldaki görüşmeler sırasında, 24.12.1980 gününde kabul olunan 2364 sayılı Yasa karşısında yetki uyuşmazlığı niteliğindeki bu işin esasının incelenmesi gerekip gerekmiyeceği sorunu üzerinde durulmuştur. 2364 sayılı Yasa'nın, amacı belirleyen nitelikteki 1. maddesi hükmü ile, İşçi veya İşveren mesleki teşekküllerinin faaliyetlerinin durdurulduğu veya grev ve lokavt yetkilerinin ertelendiği veya askıya alındığı hal ve yerlerde, yürürlük süresi sona ermiş bulunan işyeri veya işkolu toplu sözleşmelerini, Yüksek Hakem Kurulunun gerekli gördüğü değişiklikleri yapmak sureti ile yeniden yürürlüğe koyacağı öngörülmüştür. Görülüyor ki yasa koyucunun temel amacı, süresi sona eren Toplu İş sözleşmelerinin sosyal zorunluk hallerinde yeniden yürürlüğe konulmasının sağlanmasıdır. Her Toplu İş sözleşmesinin hukuki yapısı itibari ile taraflarının bulunması da bir zorunluktur. Yasa koyucu, bu konuda getirdiği düzenlemelerle yasanın birinci maddesinde öngörülen durumlarda - ki bu durumlar bugünkü düzenlemeler itibari ile genel niteliği haiz bulunmaktadır - sendikalar arası yetki çekişmelerine, bu yasanın yürürlükte bulunduğu müddetçe son vererek kamu düzenini korumak istemiş ve bunun yanında sözleşmenin tarafını oluşturacak yetki sorununa da bu yasa çerçevesinde bir çözüm getirmiştir. Hal böyle olunca, Yasa'nın yetkiye ilişkin hükümleri üzerinde durulması zorunlu görülmüştür. 2. maddenin son fıkrası hükmü; "bu kanunun yürürlüğü süresince toplu görüşme çağrısı yapılamaz ve yetki isteminde bulunulamaz" demektedir. Bu buyurucu hükmün doğal sonucu, Yasa'nın yürürlüğü süresince, Yasa'nın yürürlüğe giriş tarihinden itibaren toplu görüşme çağrısı yapılamıyacak ve yetki istenemiyecektir. O halde bu hükmün diğer bir sonucu da Yasa'nın yürürlüğünden önceki dönemde yapılmış bulunan çağrıların ve kazanılmış bulunan yetkilerin hukuki değerlerini yitirmedikleridir.
Yapılan çağrılara karşı ileri sürülen itirazlar, yasanın yürürlüğe girmesinden önce sonuca bağlandıkları takdirde meydana gelen yetkiye ilişkin hukuki durum geçerliliğini koruyacağı gibi, itirazlar henüz sonuca bağlanmamış olupta bu Yasa'nın yürürlüğü döneminde çözümlenmişse aynı geçerliliği kazanacaktır. Burada her ne kadar itirazın Yasa'nın yürürlüğe girmesinden önce çözümlenmemesi nedeni ile Yasa'dan sonra çağrı yapıldığı ve yetki isteminde bulunulduğu şeklinde bir düşünce hatıra gelebilirse de itirazın çözümlenmesi sonucu gerçekleşecek yetki, ilişkin bulunduğu çağrı tarihine göre kesinleşeceğinden ve aynı zamanda sürdürülen itiraz, zaman bakımından bu Yasa ile yasaklanan çağrı ve yetki istemi niteliğinde bulunmadığından, az önce belirtilen düşünce benimsenmemiştir. Yasaların yorumlanmasından sadece ilgili yasa ile getirilen hükümlerin sözlerinden hareket edilmemesi yasanın tümü içerisinde uyuşmazlığa ilişkin kuralın değerlendirilmesi gerektiği temel yorum kurallarından biridir.
Konuya bu açıdan bakıldığında da görülecektir ki, Yasa getirdiği diğer düzenleyici kurallarla da yukarıda varılan sonucu doğrulamaktadır. Şöyle ki, 2364 sayılı Yasa'nın 3. maddesi, TTplu İş sözleşmesine taraf işçi teşekkülüne üye olmayan işçilerin o sözleşmeden yararlanmaları konusunda şu hükmü koymuştur: Bu kanun uyarınca yeniden yürürlüğe konulan Toplu İş sözleşmesinden taraf işçi teşekkülünün üyesi olmayan işçilerin yararlanması, 275 sayılı kanunun 7. maddesinin 3 numaralı bendi hükmüne tabidir. Bu hükmün uygulanmasında yetkisi kesinleşmiş yeni bir sendika yok ise, yürürlüğe konulmaya esas alınan sözleşmenin tarafı olan sendika, yetkisi kesinleşmiş yeni bir sendika varsa, bu sendika yürürlüğe konulan Toplu İş sözleşmesinin tarafı sayılır." Görülüyor ki, Yasa yeni bir sendikanın yetkisinin kesinleşebileceğini ve bu yeni sendikanın 2364 sayılı Yasa'nın 3. maddesinin ilk hükmünün uygulanmasında, Toplu İş sözleşmesinin tarafını oluşturacağını öngörmüştür. 275 sayılı Yasa esasları uyarınca, yetki uyuşmazlıkları sonucu beliren yetki durumu o yetkinin ilişkin bulunduğu çağrı tarihi itibariyle hukuki sonuç doğuracaktır. 2364 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde; 275 sayılı Toplu İş sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu ile diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri"bu kanunun yürürlüğü süresince uygulanmaz" denilmiş olup, 275 sayılı Yasa'nın az önce değinilen yetki yönünün hangi tarihi itibariyle hukuki sonuç doğuracağı yolundaki esasın aksine bir düzenlemeye 2364 sayılı Yasa'da yer verilmemiş bulunduğundan bu temel ilkenin uygulanma kabiliyetini yitirmemiş olduğunun kabulü gerekir. Bunun sonucu olarak, 2364 sayılı yasanın 2. maddesinin son fıkrasına ilişkin olarak yukarıda varılan sonuç, aynı yasanın 3. maddesi ile de ayrıca doğrulanmış bulunmaktadır. Üzerinde durulması gereken diğer bir nokta da, 275 sayılı Yasa'nın uygulanmasına ilişkin olarak 2364 sayılı yasa ile getirilen 8. madde hükmüdür. Her ne kadar 8. madde ile 275 sayılı Yasa açısından uygulamanın askıya alınması yahut durdurulması hali varsa da bu durum sadece 275 sayılı Yasa'nın 2364 sayılı Yasa'ya aykırı olan hükümleri için sözkonusudur. 2364 sayılı Yasa kendisinin yürürlükte bulunduğu sürece çağrı yapılması ve yetki isteminde bulunulmasını yasaklamıştır. Bu nedenle ancak yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonrası için yetki uyuşmazlığı çıkarılması ve bu uyuşmazlıkların çözümlenmesinden 275 sayılı Yasanın 11. maddesinin uygulanma olanağı kalmamıştır.,
Bu nedenlerle, çağrı ve yetki itirazına ilişkin uyuşmazlığın doğum tarihleri itibariyle Çalışma Bakanlığı'nın 10.12.1980 gün ve 1980/7 sayılı kararının iptaline ilişkin itirazın esasının incelenmlesi gerektiği sonucuna varıldıktan sonra, işin esasının incelenmesine geçildi.
Yetki uyuşmazlığına ilişkin dosyanın incelenmesinden:
Tez-Büro-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı'ndan adres istemiş ve Bakanlık 25.2.1980 gününde adresleri vermiş ve sendika da 15.3.1980-18.3.1980 günlerinde ilan yapmış, 15.3.1980 gününde de bildirimde bulunmuştur. Bür-Sen Sendikası her ne kadar 27.2.1980 gününde Bakanlığa itiraz dilekçesi vermiş ise de, çoğunluk için çağrı günü esas alınacağından, ancak çağrı gününden itibaren yapılan itiraz hukuki sonuç doğurabilir. Bu anlamda, Bür-Sen Sendikası 24.3.1980 günü itiraz dilekçesini vermiştir. Çalışma Bakanlığı çağrıda bulunan Tez-Büro-İş Sendikası'ndan 17.4.1980 günlü yazı ile çoğunluk incelemesine esas tutulacak bilgi ve belgeleri istemiş, ancak bu sendika üye sayısını Bakanlığa bildirmemiştir. Keza Bür-Sen Sendikası, Bakanlıkça 17.4.1980 günlü yazı ile aynı konuda istenilen bilgi ve belgeleri göndermemiştir. Çalışma Bakanlığı bu durum karşısında itiraz olunan kararla Bür-Sen Sendikasının itirazının reddine, Tez-Büro-İş Sendikası da üye sayısını bildirmediğinden yapılacak işlem olmadığına karar vermiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, Çalışma Bakanlığının 1066-2-386 (1) 8596 sayı ve 10.12.1980 günlü kararına yöneltilen itirazlar yerinde görülmediğinden reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Çalışma Bakanlığının 10.12.1980 gün ve 1066-2-386 (1) 8596 sayılı kararına karşı ileri sürülen itirazların reddine 15.1.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini