 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1980/14459
K: 1981/319
T: 15.01.1981
DAVA : Davacı, boşta kaldığından bahisle maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : 1- İş Sözleşmesi süreli bir hizmet sözleşmesi olmayıp, süresi belli olmayan sürekli bir iş akdidir. O halde boşta kalan günler karşılığı maddi tazminat istenemez. Ancak, davalı işverenin sözleşmeyi haksız olarak bozmasının iş bulmasına engel olması veya geciktirmesi halinde maddi tazminat istenebilir. Davacı ise bu hususu isbat edemediğinden boşta kalınan günler nedeniyle maddi tazminat isteği reddedilmek gerekirken kabulü isabetsizdir.
2- Borçlar Kanunu haksız fiil nedeniyle manevi tazminat konusunu 47 ve 49. maddelerinde düzenlenmiş olup, 47. madde cismani zarara uğrayan veya adam ölmesi halinde ölenin yakınları; 49. madde ise kişilik hakları ihlal olunanlar için manevi tazminat öngörmüştür. Diğer taraftan her iki maddede manevi tazminata ilişkin olmakla birlikte koşullar farklıdır. 49. maddeye göre, şeref, namus, haysiyet, itibar gibi kişilik haklarına karşı yapılan ihlalin, (ağır bir kusur) teşkil etmesi zorunludur. BK. nun 49. maddesinde kullanılan "hata" sözü mehaz kanununa uygun olarak "ağır kusur" şeklinde anlaşılmalıdır. O halde kişilik haklarına yönelen ihlal veihlal edenin kusurunun özel bir ağırlıktan bulunması 49. maddenin uygulanma koşullarındandır. BK: nun 47. maddesindeki manevi tazminat için ise bu nitelikte bir kusur aranmaz; herhangi bir derecedeki kusur tazminat için yeterlidir. Ancak şu hususta belirtilmelidirki kişilik haklarına yönelen tecavüzün hukuka aykırı bulunması da manevi tazminatın kabulü için gerçekleşmesi zorunlu temel unsurdur. Mahkemece iddia ve savunma dikkate alınarak dosyadaki tüm deliller BK. nun 49. maddesi açısından değerlendirilerek varılacak sonuç uyarınca karar verilmek gerekirken bu yönler gözetilmeden karar yerinde yazılı gerekçelerle hüküm tesisi isabetsizdir. Karar manevi tazminat bakımından bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın maddi tazminat yönünden yukarıda iki 6+yılı benhtde yazılı nedenlerle oybirliği ile, bir sayıl bentde yazılı nedenlerle oyçokluğu ile BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.1.1981 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI :
Davacı hakkında yıpalan tahkikatın mahiyeti ve ne sebeple davalı müessesede çalıştırılmasının (sakıncalı) olduğu belirtilmediği gibi, müessesenin muhtelif bölümlerindeki yazışmalarda (çalıştırılmasının sakıncalı) olduğu belirtilmiş ve bu suretle niteliği açıklanmayan müphem isnat birçok kimseler tarafından öğrenilmiş ve bu şekli ile isnat şayi olmuştur. Davacının daha önce çalıştığı iş yerlerinden çalışkanlığı ve dürüstlüğü belirtilmek sureti ile verilen dosyadaki belgeler ve tanık beyanları aleniyete dökülen isnadın ağırlığını ortaya koyar. Bu şekilde davacının (şahsi menfaati halelder) olmuştur. Olayda BK. nun 49. maddesindeki bütün unsurlar gerçekleşmiştir.
Bu nedenlerle bozma kararının ikinci bendine katılmıyorum.