 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1980/3738
K: 1980/4053
T: 03.11.1980
DAVA : Gizli cemiyet kurmak ve komünizm propagandası yapmaktan sanık sanık Ahmet'in yapılan yargılaması sonunda; beraatine dair Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 21.12.1979 gün ve 1976/196 esas, 1979/228 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü :
KARAR : İncelemeye tabi tutulan hüküm yayın yoluyla komünizm propagandası yapmak suçuna ilişkin bulunmaktadır.
Sanığın şahsen kaleme aldığı "Halkımıza" başlıklı dava konusu bildiri, komünizm propagandasını kapsamaktadır. Mahkeme de bildirinin muhtevası itibariyle suç teşkil eylediğini kabul etmiştir. Bu hususta bir tereddüt mevcut değildir.
Mahkemece sanık tarafından çoğaltılan ve basın kanununa göre başlamış eser sayılan bildiriler yayınlanmadan ele geçtiği yani henüz kanuya intikal etmediği gerekçesiyle beraat hükmü kurulmuştur.
Gerçekten Basın Kanunun 3. maddesi "Basın suçu neşir ile vucut bulur" demekle bir açıdan yayın gerçekleşmeyince suçun tamamlanmayacağını kabul etmiş olmaktadır. Şu hale göre, sanığın akamete uğrayan yayına kadar geçen süre içindeki hareketleri üzerinde kurulmak gerekir. Olayımızda asıl sorun, yayına kadarki hareketlerin değerlendirilmesi ve bunlarda teşebbüs halinin söz konusu olup olamıyacağı sorunudur.
Dosya münderecatına göre; sanık suç konusu bildiriyi yayın amacıyla kaleme alıp Ankara'da ......... Odası'nda çoğalttıktan sonra Kayseri'ye getirmiş, paket halinde ve ilerde dağıtılmak üzere kendisine yakın çevrelere vermiş, daha sonra bunlardan yeteri kadarını C.Savcılığına tevdi edip oradan alındı belgesi istihsal etmiştir. C.Savcılığı bildiri muhtevasında suç unsuru gördüğünden derhal harekete geçerek dağıtılmasını önlemiş ve böylece yayın unsuru gerçekleşmemiştir.
Görülüyor ki; sanığın başlangıçtan engellemeye kadar, yayın neticesine yönelik çeşitli icrai hareketleri bulunmaktadır. Mani sebep yüzünden tahakkuk etmeyen yayına kadar geçen bu hareketler bölünebilir nitelikte olduğundan olayda eksik teşebbüs halinin varlığını kabul etmek iktiza eder.
Bu itibarla olayın akışına göre dava konusu suçun, neticesi harekete bitişik suç olarak mütalaa edilerek, sanığın yayına kadar geçen süre içindeki hareketlerinin bölünebilirlik vasfının kabulü ile yayının mani sebep yüzünden gerçekleşmediği gözönünde tutulmak suretiyle yayın yoluyla komünizm propagandası eksik teşebbüsten ötürü mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken yazılı düşüncelerle beraat hükmü kurulması
SONUÇ : Kanuna aykırı ve C.Savcısının temyiz itirazı yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 3.11.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.