 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1980/2674
K: 1980/2568
T: 10.06.1980
DAVA : Neşir yolu ile hükümetin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif etmekten sanık Ali'nin yapılan yargılaması sonunda; mahkumiyetine dair (İstanbul Altınca Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 26.11.1979 gün ve 1977/454 esas, 1979/493 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş ve şartı depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Sanık Ali suça konu yazının yayınlandığı mevkutenin sorumlu müdürüdür.
Yazının yazarı belli değildir. Bu itibarla ortaya çıkan sorumluluk, 2231 sayılı Kanun'la değişik 5680 sayılı Basın Kanunu'nun 16/1. maddesinde belirlenen yazar ile sorumlu müdürün birlikte mesuliyetlerinden tamamıyla ayrı ve aynı kanun maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan (... sahibi belli olmayan yazıdan dolayı sorumlu müdüre ait...) asli mesuliyettir.
16. maddenin ikinci fıkrası birinci fıkradan tamamıyla ayrı ve sorumlu müdürün yayını gerçekleştiren kişi olarak tek başına mesuliyetini düzenleyen bir maddedir.
16/2. madedeye göre sorumluluğun belirlendiği hallerde artık, yazı işleri müdürü sıfatı söz konusu bulunmadığından 16/1. madde uygulanmayacak ve bu fıkra gereği paraya dönüştürme zorunluluğu kalmayacaktır. Ancak, şartlar mevcut olduğu takdirde 647 sayılı Yasa'nın 4. maddesinin uygulanması düşünülebilecektir.
647 sayılı Kanun'un 4/1. maddesine göre hürriyeti bağlayıcı ceza para cezasına çevrildiği takdirde, aynı maddenin son fıkrası uyarınca uygulamada asıl olan hürriyeti bağlayıcı cezadır. Halbuki Basın Kanunu'nun 16/1. maddesi gereğince yapılan dönüştürme sonucu verilen para cezası asli para cezasıdır ve miktarı bu madde uyarınca tesbit edilecektir.
Olayımızda ise, hükmedilen ceza miktarı itibarıyla 647 sayılı Kanun 4. maddesinin tatbik yeri olmadığı halde yazılı şekilde uygulama yapılmış olması temyiz edenin sıfatına göre bozma sebebi yapılmamıştır.
Esasın incelenmesine gelince :
Sanık tarafından yayınlanan ve yazarı belli olmayan (bu mudur milliyetçilik) başlıklı yazıda yer alan tahkir ve tezyif niteliğindeki sözlerin hükümete matufiyeti tereddüte yer vermeyecek biçimde belli olmayıp bir kısım siyasi partilere yönelik bulunması sebebiyle tekevvün etmeyen müsnet suçtan beraat yerine yazılı gerekçelerle mahkumiyete hükmolunması,
SONUÇ : Yasaya aykırı sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (BOZULMASINA), depo parasının geri verilmesine 10.06.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.