 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 1980/12176
K: 1980/12131
T: 23.12.1980
DAVA : Mehmet ile Hazine vekili ve belediye başkanlığı vekili aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair (Gaziantep 4. Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 9.10.1980 gün ve 933/649 sayılı hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, Hazine adına tapuya tescil edilmiş olan taşınmazın, 7.8.1978 tarihinde, malik Kemal tarafından kendisine devredildiğini ileri sürerek Hazine üzerindeki kaydın iptali ile taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir. tanık ve bilirkişi ifadelerine göre, taşınmazın aslı Ali'ye ait iken 15.6.1955 tarihinde, Hacı Recep'e ve Hacı Recep'in de 30.6.1967 tarihinde Mustafa'ya, Mustafa'nın da 20.2.1976 tarihinde (K. Ö.) ye, (K. Ö.)nün de 7.8.1978 tarihinde taşınmazı davacıya sattığı anlaşılmıştır. Oysa, dava konusu taşınmaz, 21.7.1964 tarihinde; yani, Hacı Recep'in Mustafa'ya satışından önce Hazine adına kadastroca 1277 ada ve 26 parsel numarası ile tahdit ve tescil edilmiştir. Hacı Recep'in satış tarihi olan 30.6.1967 tarihinde taşınmaz Hazine adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Mk. nun 905. maddesine göre, taşınmazın tapuda maliki taşınmaza hukuken zilyettir. Başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazın zilyetliğinin bir başka kişi tarafından devri mümkün değildir. Alman Medeni Kanunu paragraf 870'de dava hakkının temliki suretiyle zilyetliğin devredilebilmesi öngörülmekte ise de, bu husus Türk Hukukunda kabul edilmemiştir. Bu itibarla 30.6.1967 tarihinde yapılan satış ve zilyetliğin devri ile bunu takip eden aynı nitelikteki işlemler hukuk açısından geçersiz sonuç doğurmaktadır. Taşınmazın hazine adına tescil tarihi olan 21.7.1964 tarihinden sonra yapılan satışlar zilyetliğin devrini sağlayamadığından, davacının dava açma hakkı bulunmamaktadır. Zira böyle bir davanın açılabilmesi için davcının aynı zamanda taşınmaza zilyet olması gerekmektedir. Yukarda açıklandığı üzere zilyedlik hukuken Hazine'ye ait olduğu cihetle, davacının böyle bir dava açmaya hakkı bulunmamaktadır. Bu itibarla davanın reddi gerekmektedir. Hazine'nin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 7000 kuruş peşin harcın istek halinde iadesine 23.12.1980 tarihinde oybirliği ile karar verildi.