 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1980/4831
K: 1980/5724
T: 30.09.1980
DAVA : 6136 sayılı Kanuna aykırılık, yaralamak ve sarhoşluktan sanık Ümmet'in yapılan yargılanması sonunda, hükümlülüğüne ve zoralımına dair (Dikili Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 5.5.1980 gün ve 3 esas 20 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve Üst C. Savcısı tarafından istenilmiş ve şartı sanık yönünden depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 7.7.1980 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : 1 - Sanığın bıçakla yaralama ve sarhoşluk suçları bakımından;
Toplanan delillere, gerekçe ve takdire göre sanığın bu suçlara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu bölümünün (ONANMASINA),
2 - Sanığın bıçak taşıma suçu bakımından;
Duruşmada dinlenilen bilirkişinin açıklamasına göre sanıkta 14.1.1979 gününde yakalanan bıçak ekmek bıçağıdır.
Ucu sivritilmiş, sap hariç 13,5 cm. uzunluktadır. 6136 sayılı Yasa kapsamına girmez. Evde mutfakta kullanılması gereklidir. Denilmektedir.
At arabacısı olan sanık sarhoş bir vaziyette, üzerinde taşıdığı bu bıçakla kahvehaneye gitmiş ve başkasını bıçakla yaralamıştır.
Herne kadar bilirkişi bu ekmek bıçağının damgalı ve izin alınarak yapıldığını bildirmiş isede, suç tarihine göre mutfakta kullanılan cinsten oan bu ekmek bıçağının 1308 sayılı yasayla değişik 6136 sayılı Yasanın 4/1 ve 2. fıkralarında yazılı bıçaklardan bulunmadığı Yargıtay'ca benimsenmiş ve suça konu bıçaktaki damganın ise gereksiz bir işlem olduğu kabul edilmiştir.
Böylece sanığın 14.1.1979 tarihinde üzerinde taşıdığı bıçağın (kama benzeri) veya (ucu sivri ve oluklu) bıçaklardan bulunmadığı, diğer taraftan bir meslek ve sanat gereği yapılmasına zabıtaca izin verilmiş ve damgalanmış bıçaklardan olmadığı görüşüne varılmıştır.
Son defa 2249 sayılı Yasa ile ve cezalar çoğaltılarak yapılmış değişiklikte bu doğrultudadır.
Sonuç olarak; Sanığın 1308 sayılı Yasa ile değişik 6136 sayılı Yasanın 15/2. maddesiyle cezalandırılmasına yasal olarak bulunmamıştır.
Bu nedenlerle Üst C. Savcısının ve sanığın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi (BOZULMASINA),
Bozma nedenlerine ve CMUK.nun 322/1 maddesi hükmüne göre olayın başkaca aydınlatılacak yönü bulunmadığından sanığın bıçak taşımaktan (BERAATİNE),
Sanık temyiz itirazlarının bu bölümü bakımından haklı bulunduğundan depo parasının geri verilmesine 30.9.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.