 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1980/421
K: 1980/487
T: 25.01.1980
DAVA : 6136 sayılı Kanuna aykırılıktan sanık Ali'nin yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ve zoralıma dair (Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 5.12.1979 gün ve 100 esas, 118 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık, müdahil vekili ve C. Savcısı tarafından istenilmiş ve şartı sanık ve müdahil yönünden depo paraları ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : Sanığın müddet muhafaza dilekçesindeki sözcüğün savunma ile ilgili olduğu sonucuna varılmıştır. Gerekçeli karar başlığına sanığın baba adının eksik yazılması yerinde giderilebilir noksanlık olarak görülmüştür.
Kısa kararda, nezarette kalınan sürenin hükümlülükten düşülmesine karar verilmemiş ise de, infazda nazara alınması mümkün görülmüştür.
Maddi olanakları kısıtlı ve oto simsarlığı yaptığı anlaşılan sanık Ali'nin sonraki savunmalarında kendisini soyutlamak istemekle beraber, hükme dayanak yapılan ve tanıklarcada doğrulanan hazırlıktaki 7.8.1979 günlü ifadesinde, soyadlarını ve kimliklerini bildirmeyip, sadece adlarını verdiği oto alıcısı durumundaki Ahmet ve İlhan adlı ve haklarında bulunmadıkları için dava açılamayan kişilerin, yakalanan 110 adet yerli yapı tabancayı, satış için kendisine bırakılan Dursun'a ait şevrole marka otoyu alıp içine gizledikten sonra kırk bin lira bedel mukabili Ağrı'da, Kılıçarslan oteli'ndeki kişiye, birlikte teslim etmek üzere idare ettiği bu oto ile kendisini Trabzon'dan yola çıkardıklarını ve peşinden başka bir vasıta ile geleceklerini söylediklerine açıklamasına, oluşa uygun kabule ve silahların gizleniş biçimine göre, araçta yolcu olarak bulunan diğer kişinin beraat ettirilmesine karşın, olayda topluluk halinin bulunduğu, bu nedenle C. Savcısının olayda 6136 sayılı Yasanın 2249 sayılı Yasayla değişik 12/2. maddesi yerine 12/1. maddesinin uygulanması gerektiğine değinen temyiz itirazı yerinde olmadığı gibi, sanığın 110 adet tabancayı nakletmesinin vahim olarak kabulünde de bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Sanık, müdahil vekili ve C. Savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, Ancak:
1 - Suç konusu tabancaların naklinde kullanıldığı için zoralımına karar verilen aracın sahibi Dursun'un suçtan zarar gördüğünü ileri sürerek, davaya katılma isteğinin CYUY.nun 365. maddesi uyarınca kabulüne karar verilmek gerekirken, araç sahibi ile sanık arasındaki ilişkinin hukuksal ve kamu davasıyla doğrudan bağlantılı olmadığından bahisle ve kamu davasının aracın zoralımıda kapsadığı gözetilmeden, reddine karar verilmesi,
2 - Ehliyetli şoför olduğunu beyan eden sanık hakkında, ehliyetnamesi araştırılarak 6085 sayılı Yasanın 60/E maddesinin uygulanma olasılığının araştırılmaması,
3 - Yargılama giderlerine eksik hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık, müdahale talebinde bulunan vekili ve C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), depo paralarının geri verilmesine 25.1.1980 gününde oybirliği ile karar verildi.