 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1980/9568
K:1981/1086
T:03.02.1981
ÖZET : Tapulama Kanunun 48/C maddesi hükmü gereğince katılma, taşınmazın tapulamada kesinleşmiş olan yönlerinin tapulama mahkemesinde incelenmesine olanak vermez.
(766 s. Tapulama K m. 48/C)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle tetkik hakiminin raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, iş incelendi, gereği düşünüldü
Tapulama sırasında 725 parsel sayılı 9500 m.2 yüzölçümündeki taşınmaz miras yolu ile geçen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve pay satın alımı ve paylaşmaya dayanılarak payları oranında Zühre, Melek, Ebrüsim, Şaime, Dursun adlarına tesbit edilmiştir. davalı Dursun'un taşınmazı satın aldığı yollu itirazı üzerine tapulama komisyonu, taşınmazın 25/28 payını Dursun, 3/28 payını Melek adlarına tescile karar vermiştir. Davacılar Ebrüsim ve Şaime, paylarını satmadıklarını babaları Halilin ölüm gününe göre terekesinin iştirak halinde bulunduğunu, tüm mirasçıları ittifak etmedikçe yapılan satışın geçersiz olduğunu ileri sürmüş ve dava açmışlar, Rıza vekili 23.8.1977 günlü dilekçesi ile davaya katılmış, davacılar Ebrüsim ve Şahime'nin miras bırakanı ve babaları Halil ile aralarında ceryan eden Erzincan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 31.12.1936 gün ve 344 esas, 356 karar sayılı müdahalenin men'i ilamı ile lehlerine kesin hüküm bulunduğunu, 1951/441 esas ve 1952/16 karar sayılı ilamla da ecrimisil aldıklarını açıklamıştır. Mahkemece davanın reddine taşınmazın katılan Rıza adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Nizalı taşınmazın öncesinin kök miras bırakan Halife ait olduğu yönünden bir uyuşmazlık bulunmamaktadır, Tapulamaya karşı bu taşınmazın Halile ait olmadığı doğrultusunda bir itiraz ileri sürülmemiştir. Tapula ma tesbiti, Halil mirasçılarından birinin payını Dursuna satmış Olduğu kabul edilmek suretiyle külli ve cüzi halef olan tüm paydaşlar adına yapılmıştır. Tesbitine karşı ileri sürülen itiraz ise, payların tümünün Dursun tarafından satın alındığı nedenine dayanmıştır. O halde bu durumda tapulama, taşınmazın ortak miras bırakana ait iken terekesine geçtiği yönü kesinleşmiştir. Uyuşmazlık, payların paydaşlara ve halefine geçip geçmediği konusunda toplanmıştır. Davaya katılan ve kesin hükme dayanan ve üçüncü kişi olan Rıza ise davasında, bu taşınmazın kök miras bırakan Halile ait olmadığı iddiasını ileri sürmüş ve bu doğrultuda varlığını ileri sürdüğü kesin hükme dayanmıştır. Oysa davanın konusu yönünden tapulama kesinleşmiştir. Dava tapulamanın kesinleşmiş yanına yönelik bulunmaktadır. O halde mahkemece bu durum göz önünde tutularak üçüncü kişi Rıza'nın davası hakkında Tapulama Kanunun 52. ve 31. maddeleri hükümlerince görevsizlik kararı verilmesi ve asıl davacı ile davalılar arasındaki uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken bu yön gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması isabetsiz, temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan kabulü ile hükmün (B0ZULMASINA) Yargıtay duruşmasında avukatla temsil edilen Dursun için takdir olunan 1400 lira avukatlık parasının Rıza'ya yükletilmesine, 766 sayılı Tapulama Kanunun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına, 3.2.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.