 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1980/3618
K: 1981/486
T: 20.01.1981
DAVA : Taraflar arasındaki tapulama tesbitinden doğan dava sonunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik hakiminin açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 166 parsel sayılı 480'm2. yözülçümlü taşınmaz, tapu kaydının miktar fazlası olarak Hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunca reddedilen davacı orman idaresi, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve satın almaya dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın orman idaresi adına tesçiline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan keşif ve uygulama ile Hazine adına oluşturulup da önceki malike satış yolu ile geçen tapu kaydının nizalı parseli kapsamadığı tesbit edilmiştir. Uygulama yeterlidir. Mahkemece kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği gözönünde tutularak son zilyedin zilyedlik süresi ile orman idaresinin zilyedlik süresi birleştirilmek sureti ile Tapulama Kanunun 33. maddesindeki koşulların orman idaresi yararına gerçekleştiği kabul edilmiş ise de; MK.nun 639. ve Tapulama Kanunun 33. maddesinden yani kazandırıcı zamanaşımından kamu tüzel kişilerinden sadece köy tüzel kişiliği yararlanır. Bu yönün Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve dairenin kökleşmiş içtihadı ile kararlılık kazanmıştır. Bu bakımdan orman idaresinin, Tapulama Kanunun 45. maddesi hükmünce, kendi zilyedlik süresini kendisine satan kişinin zilyedlik süresine ekleme olanağı yoktur. Diğer yandan satıcının zilyedliğinin tapu kaydının oluşturulduğu günden sonra başlamış olması gerekir. Tapu kaydının oluşturuluş günü ile orman idaresine satış günü arasında yirmi yıl geçmediği ve satıcı yararına mülkiyet hakkı doğmamış olduğu için halef sıfatıyla orman idaresinin adına tesçil isteme hakkı da bulunmamaktadır.
Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak taşınmazın Hazine adına tesçiline karar verilmek gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması isabetsiz temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına, 20.1.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.