Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1980/1883
K: 1980/6550
T: 23.06.1980
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan Mehmet ve Yaşar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava bir parça taşınmaz mal ortaklığını giderilmesi isteminden ibarettir. Mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine ve rücu şartıyla hibe edilen payların bedelinin bankaya yatırılıp gelirin pay sahibine ödenmesine karar verilmiş ve hüküm, davalı Mehmet vekili ile davalı Yaşar tarafından temiz olunmuştur.
Ortaklığın giderilmesi istenilen 414 ada, 10 parsel sayılı 260.39 m2. bahçeli ahşap ev, tapuda 260 ay itibariyle 108'er payı davacı Resmiye ile davalı Mehmet ve 44 payı davalı yaşar adına kayıtlıdır. Davacı Resmiye ile davalı Mehmet'in 1084 er payları tapudaki şerhe göre birbirine bağışlanmış olup bağışlanan, bağışlayandan önce ölürse payı birbirine bağışlanmış olup bağışlanan, bağışlayandan önce ölürse payı yine bağışlayan rücu edecektir. Rücu şartı ile yapılan bu hibe, BK.nun 242. maddesince yapılmış olup, karı-koca olan davacı resmiye ile davalı mehmet'in sonradan boşanmaları sebebiyle hükümsüz kaldığından bahisle iptali istenmişse de payların müştereken satın alınması ve olayda BK.nun 244/2 şartlarını bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ve red kararı Yargıtay'ca onanarak karar düzeltme yolunda gidilmediğinden kesinleşmiştir. Paylarda rücu şartı ile davalı Mehmet'in paylarında aynı şart bulunması her iki tarafın menfaatlarını aynı kılmaktadır. Taşınmazı birinin kulanıp diğerinin bundan istifade edememesi sebebiyle ortaklığının giderilmesini istemesi hakkın kötüye kulanılması olarak kabul edilemez.
Kaldıki bu rücu şartı ile ilgili olmayan ve ayrı bağımsız pay sahibi olan davalı Yaşar'ın menfaatı bakımından da ortaklığın giderilmesi zaruri bulunmaktadır. Tapu paydaşlarından her birini ortaklığın giderilmesi istemesi ve bu davaların bir hususiyeti olarak davacının davalı veya davalının davacı sıfatıyla davayı takip etmesi mümkündür.
Resmiye ve Mehmet hisselerini intifa haklarında olduğu gibi taşınmazın hibe şartı ile yükümlü olarak satılması da mümkün değildir Zira satışla üçüncü şahsa geçen taşınmaz mülkiyetinde evvelki maliklerin kendi aralarında yaptıkları rücu şartı ile hibe mülkiyetin kanuni takyitlerinden olmadığından aynen intikal ettirilemez. Bu nedenle mahkemenin rücu şartlı payların satış bedelinin bankaya yatırılmasına ve paranın semeresinin pay sahibine ödenmesine ve bağışlayan öldükte ana paranın bağışlayana verilmesine karar verilmesin bir isabetsizlik görülmemiştir.
Taşınmazın taksiminde taraflar ittifak etmedikleri gibi taşınmazın kıymetine ehemmiyetle bir noksanlık gelmeden taksiminde kabil olmadığı keşfen tesbit olunmuştur. Davalı Mehmet'in kullandığı 44 m2. lik yerin İmar Kanuna göre ayrılmasını mümkün olmadığı da belediye başkanlığının yazısından belirtilmiştir.
Davalıların bu cihetlerle yönelttikleri temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, taşınmaz üzerinde davacı Resmiye ile davalı Mehmet'in müşterek binalar ile davalı Yaşar'a ait diğer bir bina bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu binaların mülkiyetinde taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda arza ve binalara isabet edeceği tesbit olunamak ve arza isabet eden yüzde üzerinden arz bedelinin payları oranında paydaşlara ve binalara isabet eden yüzde üzerinden her bir binaya düşen yüzde nisbeti bulunarak bunlara ait satış bedeli bina sahiplerine verilmek gerekir. Bu yolda bir orantı kurulmadan yazılı şekilde satış kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA ve sair temyiz itirazlarının reddine 23.6.1980 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini