 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1980/94
K: 1980/182
T: 18.01.1980
DAVA : Adıgüzel'e olan borcu için karşılıksız çek vermek suretiyle dolandırıcılıktan sanık Bekir hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine dair (Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 15.6.1979 tarihli hükmün temyizentetkiki sanık tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığı Yüksek Makamından onama isteyen 21.12.1979 tarihli tebliğname ile 2.1.1980 gününde daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dolandırıcılık suçu, bir kimsenin hulus ve saffetinden bilistifade kandıracak mahiyette sanialar veya hileler yapılarak hatay düşürülmek suretiyle kendisinin veya bir başkasının (zararına), yarar sağlamakla oluşur.
Tarife göre (hile ve sania)'nın (zarar) ve ona bağlı olarak (faydalanma) koşulundan önce yapılması ve aynı (zarardan) birkaç kişinin sorumlu tutulabilmesi için; özellikle (hile ve sania)ya bu kimselerin TCK.nun 64 ve 65. maddeleri çerçevesinde katılmış olmalarının gerçekleşmesi gerektiğinde bir kuşku söz konusu olamaz.
Olayımızda mağdur aldığı 100.000 liralık mal için karşılıksız çek vermek suretiyle dolandırdığı söylenen Bektaş Karakoç hakkında Yenimahalle 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açıldığı, o olayla sanığın herhangi bir ilgisi olmadığı, ancak davadan sonra araya tarafları anlaştırma amacı ile giren sanığın, davacıya verdiği suç teşkil eden çekin, esasen doğmuş bulunan zararı telafi için verildiği tarafların uyum gösteren beyanlarından anlaşılmaktadır.
İlk dolandırıcılık eylemine katılmadığı kesinlikle, belli olansanığın bu aşamada dolandırıcılık kastı ile hareket ettiğinin kabul edilebilmesi; 20.11.1978 tarihli olup 1.10.1978 de düzenlendiği savunulan çek, verilirken, mağdurdan ilk borçlu Bektaş'ı borçtan kurtaran bir belgenin alınmış olması koşuluna bağlıdır. Ancak bu takdirdedirki; mağdur içinyeni bir zarar doğmuş kabul edilebilir. Vaka sanık aynı hazırlık savunmasında böyle bir belge (ibraname) den bahsetmiş ise de, dosyada aslı yada tasdikli bir suretine rastlanmamıştır. Sanık bu arada Ankara 1. Noteri huzurunda bir anlaşma yapıldığını söylemekte ve buna göre borcun aslınıda iki ay içinde Bektaş'ın ödemeyi kabul ettiğini o ödemezse çekin bankada karşılığını temin etmeyi düşündüğünü o arada bir trafik suçundan tutuklandığı için Bektaş'ın bu parayı gününden önce ödemesini sağlıyamadığını, açıklamış bulunmakta ve içeriği açıkca belli olmayan ibranamenin asıl borçluya verilmeyip de sanığa teslim olması da bu savunmayı doğrular bir nitelik taşımaktadır.
Bütün bu açıklamalar gözönünde bulundurularak; sanıktan C.Savcısı tarafından görülüp kendisine iade olunan (ibraname) istenip incelenerek, savunma doğrultusunda Ankara 1. Noteri ve Bektaş dinlenilerek, noter huzurunda düzenlenmiş bir anlaşma varsa celbedilip gözden geçirilerek; gerçekten Bektaş'ın 20.10.1978 gününden önce çek muhtevasını ödemeyi kabul edip etmediği ve müştekinin bu hususa ve özellikle çekin bu nedenle bankada karşılığı olmadığına vakıf olup olmadığı ve bu süre içinde sanığın bir trafik suçundan tutuklanıp tutuklanmadığı hususları soruşturulup araştırıldıktan ve böylece suça konu çekin teminat niteliği taşıyıp taşımadığı saptandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken mücerret çekin bankada karşılığı olmadığından bahisle hükümlülük kararı verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün tebliğnameye aykırı olarak açıklanan nedenle (BOZULMASINA), depo parasının geri verilmesine 18.1.1980 tarihinde oybirliği ile karar verildi.