Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1980/9368
K: 1980/11399
T: 09.10.1980
  • TÜZEYE AYKIRI EYLEMLERDEN DOĞAN BORÇLAR
  • SORUMLULUĞUN GEREKLERİ
ÖZET: 1)- Banka muhasebecisinin kasti bir eylemle Zimmetine para geçirmesi suretiyle gerçekleşen zarardan, belgeleri imzalayan banka müdürünün tazminatla sorumlu tutulabilmesi, gösterilmesi gereken özen ölçüsünün kapsamının belirlenmesine bağlıdır.
2)- Şayet davalı müdürün; normal seviyede dikkatli, makul, tedbirli bir banka müdürünün zararın meydana gelmesi için benzer olayda göstermesi gereken özeni sarfettiği saptanırsa, gerekli olanı yapmış olacağından ihmali ve sonuç olarak da sorumluluğu söz konusu olmayacaktır.
3)- Dava konusu banka işleminin çift imza ile tekemmül etmesi, o işe verilen önemi ve tehlike (zarar) yaratmaya müsait olduğunu gösterir. Bu yön kusurun değerlendirilmesinde hesaba katılmalıdır.
(818 s. BK m. 41)
T.C Bankası Genel Müdürlüğüne izafeten Şubesi adına avukat Ömer ile Ekrem adına avukat M. Ali arasındaki dava hakkında (Ardeşen Asliye Hukuk Mahkemesi) nden verilen 19.4.1979 gün ve 72 sayılı hükmün dairenin 13.11.1979 gün ve 8196/12408 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşuldu
Davacı banka, davalının müdür olarak görevli bulunduğu Şubesi'nde çalışan muhasebeci H. Bülent'in yaptığı yolsuz işlemler ile zarar gördüğünü ve bu işlemlerde imzası bulunan davası müdürün gösterdiği ihmal nedeniyle adı geçen muhasebeci ile müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, 18.892 liranın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Yerel mahkeme (davalının kusurunun ispat edilmediğini ve banka yönetmeliğinin, sorumluluğun kurulmasında mahkemeyi bağlayamayacağını.) kabul ederek isteğin reddine karar vermiş; bu hüküm dairece onanmıştır.
Davada taraf olmayan banka muhasebecisinin, davalı banka müdürü ile birlikte imzaladıktan tediye fişi ile bankanın Pazar Şubesi'nde oğluna ait hesaptan Şubesi aracılığı ile "bakiye hesabı müsait olmadığı" halde 3000 lira, ayrıca iki banka müşterisine ait hesaplardan toplam 6000 lira çekmek suretiyle zimmetine geçirdiği ve aynı şekilde ikili imza ile açılan çevirme kredisinde yapılan yolsuzluk nedeniyle bankanın 2.503,40 lira alacağını tahsil edememekten dolayı davacının zarar gördüğü taraflar arasında çekişmesizdir.
Davada, haksız eylemden (BK. 41) kaynaklanan bir tazminat isteği söz konusudur. Davacı bankanın, muhasebeci H. Bülent'in kasten hukuka aykırı davranışı ile zarar gördüğü çekişmesiz olduğuna göre, bu davada üzerinde durulması gereken yön (yapılan işlerde imzası bulunan davalı banka müdürünün, doğan zarardan sorumlu olup olamayacağıdır). Bilindiği gibi; haksız eylem sorumluluğunda "kusur", sorumluluğun esasını teşkil eder; yani, kusur varsa sorumlulukta vardır, kusur yoksa sorumlulukta yoktur. 0 halde bu davada gerçek ve adil bir sonuca varılabilmesi için, davalının görevini yaparken meydana gelen bu zarar dolayısıyla, kınanabilir ihmalinden (kusur) kaynaklanan hukuka aykırı bir davranışının olup olmadığının tesbiti gerekir. Bunun için de, bir banka müşterisinin hesabından para çekerken ve kredi açılırken yapılan işlemlerin neler olduğu, belgelerin, kayıtların nasıl incelendiğinin. bankacılık tekniği açısından kesin olarak tespit edilmelidir. İşte tesbit edilecek bu işlem ve incelemelerin yapılması sırasında davalının hizmetin gerekli gördüğü dikkat ve gayreti gösterip göstermediği; baka bir ifade ile belgeleri imzalayan müdür olarak görevinin icabını yerine getirip getirmediği, kusurun varlığı veya yokluğunu ortaya koyacaktır.
Ancak burada üzerinde durulması gereken diğer önemli bir husus, dikkat ve gayretin (özen) ölçüsünün ne olacağıdır. Bu gün öğretide kabul edilen baskın görüş ('kusurun objektifleştirilmesi) dir ki, bu yön uygulamada da kabul edilmektedir (Tandoğan, Haluk-Türk Mesuliyet Hukuku-Ankara 1961-sayfa 50, dipnot 12 ve orada adı geçen yazarlar)(4. HD. 29.6.1967 T. 967/2876, E. 5612 K. sayılı ilamı). Bu görüşe göre; kusurun (ihmalin) belirlenmesinde subjektif kıstas değil, objektif ölçü esas alınmalıdır. Çünkü, her somut olayda faifln zeka ve iradesinin, kabiliyetinin,fizik vasıflarının ve de bilgisinin ölçü alınarak (subjektif ölçü) o şahsın hukuka aykırı neticeyi önceden görüp göremiyeceği ve önleyip önleyemiyeceği tesbit edilirse, kusur mefhumu ahlaki bir mesnete dayandırılmış olurki, bu da sosyal çıkarlara ve hekkaniyete (örneğin; bir kimsenin normal mahiyette olmayan akıl hastalığı onu sorumluluktan kurtaracaktır) veya hukukun gerçekçi oluşuna (çünkü iş hayatı her kişinin özel durumu ile uğraşamaz) uygun düşmez. Bu nedenle kusurun (ihmalm) saptanmasında objektif bir ölçü kullanılarak, hayat tecrübelerine göre 0 işteki normal seviyedeki insanların hareket tarzı esas alınmalıdır. Şayet davalının normal seviyede dikkatli, makul, tedbirli bir banka müdürünün zararın meydana gelmemesi için benzer olayda göstermesi gereken özeni saf ettiği saptanırsa, gerekli olanı yapmış olacağından, ihmali ve sonuç olarak sorumluluğu olmayacaktır.
Ancak, bankayı zarara uğratan işlemlerde davalının da imzasının bulunduğu ve işlemlerin onun imzası ile tamamlandığı ve bu nedenle kollektif imzada sorumluluğun müşterek olacağı düşüncesiyle, mutlak olarak davalının tazminatla sorumlu tutulması da mümkün değildir. Çünkü, böyle bir kabul davalının durumunu gereğinden fazla ağırlaştıracak, hukuka ve hakkaniyete uygun düşmeyen durumlar yaratabilecektir. Kaldı ki bu hallerde dahi sorumluluk yasadan, (BK. 41) kaynaklanmaktadır. Ancak kollektif imzanın kabul edildiği bu gibi işlemlerde, kusurun tayininde objektif ölçü kullanılırken daha fazla özenin gösterilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Çünkü işlemin çift imzalı olarak yapılması, ona verilen ehemmiyeti ve yaratabileceği tehlikeyi gösterir. Bu nedenle dava konusu olan olayın bu özelliği ve işin önemi kusurun takdirinde hesaba katılmalıdır.
Mahkemenin ise yukarda anılan ilkeleri göz önünde tutmadığı ve böylece kusurun belirlenmesinde hataya düşerek davayı reddettiği görülmektedir. 0 halde mahkemece yapılacak iş, dava konusu işlemlerin nasıl yapıldığı ve nelerin araştırılması gerektiği, bankacılık tekniği açısından uzman bilirkişiye tesbit ettirilip, yukarıda belirtildiği gibi kusurun varlığını veya yokluğunu belirliyerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. 0 halde yukarda yazılı nedenlerle davacının karar düzeltme isteği Usulün 440 ve 442. maddeleri hükümlerince kabul edilmeli, onama kararı kaldırılmalı ve hüküm yazılı nedenlerle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne, onama kararının kaldırılmasına ve hükmün gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve evvelce alınan onama harcının istek halinde geri verilmesine, 9.10.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini