Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1980/836
K: 1980/3994
T: 26.03.1980
DAVA : Taraflar arasındaki haksız eylemden doğan tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 132.345 liranın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalı Talat tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi ve gereği konuşuldu:
KARAR : Tarafların iddia ve savunmalarına ve incelenen evrak münderecatına nazaran, 2.4.1976 tarihinde kesinleşmiş bulunan ceza mahkemesi ilamı ile davalı Talat'ın davacı Salim'i yaralamaktan dolayı beş sene ağır hapis cezası ile cezalandırıldığı ve TCK.nun 33. maddesinin uygulanmaması gerektiğine de kararda yer verildiği, hazırlık soruşturması sırasında ve 6.2.1975 günü sanığın tutuklandığı, tutukluluk halinin de devam ettiği, bu yaralama olayından dolayı açılmış bulunan ilk hukuk davasında davacının fazlaya ait haklarını saklı tuttuğu, temyize konu edilen bu davanın saklı tutulan hakların tahsili için açıldığı, duruşma gününü bildirir davetiyenin 14.4.1978 günü cezaevi, gıyap kararının 25.12.1978 ve nihai kararın da 23.4.1979 tarihlerinde ikametgahı adreslerinde davalı Talat'a tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Sözü edilen mahkumiyet hükmünün davalı Talat'ın bu davadaki durumunu ne biçimde etkileyeceği hususu üzerinde durulmasında yarar bulunmaktadır.
TCK.nun 33. maddesinin 1. fıkrasında ("Beş seneden ziyade ağır hapis cezasına mahkum olanlar ceza müddetleri zarfında mahcuriyeti kanuniyle halinde bulundurulur ve emvalinin idaresinde mahcurlar hakkındaki Kanunun Medeni ahkami tatbik olunur") denilmiştir. 825 sayılı Mer'iyet Kanununun 10. maddesinin 2. fıkrasında da, kendilerine henüz vasi tayin edilmemiş olsa dahi, TCK. nun 33. maddesine göre kanuni mahcuriyet halinde bulundurulanların, hapis cezalarının infazına başlandığı andan itibaren kavli tasarruflarının cari ve muteber olmayacağı bildirilmekte, bir sene ve daha ziyade hapse mahkum edilen ve cezasının infazına başlanan hükümlülere vasi tayin edileceğine dair MK.nun 357. maddesi gereğinin bu hükümlüler hakkında da uygulanacağı belirtilmektedir. Şu halde, 5 seneden ziyade ağır hapse mahkum olan reşit hükümlülerin tasarrufları cezalarının infazına başlandığı andan itibaren muteber olmakta, bir sene ve daha ziyade hapse mahkum edilen ve cezasının infazına başlanan reşit hükümlüler de vesayet kararından sonra hacir altında bulunmaktadır. Yine MK.nun 415. maddesinde belirtildiği gibi vesayet hapsin hitamı ile nihayete ermekte, muvakkaten ve şart ile serbest kalan mahkumun bu süreler içinde vasayet altında bulundurulma hali devam etmektedir (Dönmezer, Erman, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, Cilt :II, sh:799-801), (S.Sulhi Tekinay, Türk Aile Hukuku, 1978, sh: 588).
Davalı hakkındaki ceza mahkemesine ait mahkumiyet ilamında TCK.nun 33. maddesinin uygulanmadığı açık olarak belirtilmektedir. O halde, dosyada herhangi bir kayıt olmakla beraber yargılama sırasında tutukluluk hali devam eden davalıya hakkındaki ceza kararının kesinleşmesinden sonra MK.nun 357. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilmiş olması lazım gelmektedir. Hapis cezasının infazına ara verilmemiş olması halinde, davalı Talat ancak 6.2.1980 tarihinde bihakkın tahliyeye hak kazanmış ve gösterilen tarihte vesayet altında bulundurulma işlemi sona ermiştir.
Taraf olma ehliyeti medeni haklardan yararlanma hakkının bir sonucudur. Vesayet altında bulunan bir kimse, medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun bulunması itibariyle herne kadar bizzat kendisi dava açamaz ise de, sözü edilen haklardan yararlanma ehliyetini haiz bulunduğundan aleyhinde dava açılabilir. Ancak vesayet altındaki kişi aleyhine açılmış olan davada mahcuru vasisi temsil edebilir. Bu davaya da MK. nun 379. maddesine göre husumet izni almış bulunan vasi huzuru ile devam edilmesi gerekirken, belirtilen hususlar araştırılmadan davalının gıyabında ve savunması kısıtlanmak suretiyle aleyhine hüküm tesisi cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır ve karar bu nedenle bozulmalıdır.
2 - Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdiden incelenmesine yer bulunmamaktadır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1. bentde gösterilen nedenle BOZULMASINA, ve diğer temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdiden incelenmesine yer bulunmadığına ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 26.3.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler



YARGITAY KARARLARI :
İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini