 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1980/1383
K: 1980/3932
T: 25.03.1980
DAVA : Taraflar arasındaki haksız iktisaptan alacak davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 12600 liranın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, davalının, bankalarına olan borcundan ötürü davalıya ait taşınmazın cebri icra yoluyla satıldığını ileri sürerek, satışın kesinleştiği 28.5.1976 gününden itibaren davalının topladığı kiraların haksız iktisap kurallarınca tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalıya ait bir taşınmazın cebri icra yoluyla 28.5.1976 gününde davacıya satıldığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Esasen dosyadaki belgelerle de bu yön açıkca anlaşılmaktadır.
İİK.nun 134. maddesi hükmünce, cebri ihale ile satılan bir taşınmazın mülkiyeti, MK.nun 633. maddesinde de açıklandığı üzere ihale sonunda alıcıya geçer. Ancak bu geçiş alıcıya taşınmaz üzerinde temliki tasarruf olanağını sağlamaz. Cebri yoluyla taşınmazın satışı, BK.nun 231. maddesi hükmünce her ne kadar taşınmaz alım ve satımının BK.ndaki bir özel türü olarak tanımlanmış ise de bazı İçtihadı Birleştirme Kararları gerekçelerinde ve özellikle 24 Haziran 1953 gün ve 14/6 sayılı kararın gerekçesinde açıklandığı üzere "bir alım satım değil, icra dairesinin bir özel tasarrufudur." Böyle bir tasarrufa dayanan mülkiyetin taşınmazın zarar ve yararlarıyle (nefü hasarıyle) alıcıya geçmesinde, özellikle mülkiyetin geçen yararı konusunda ve zamanaşımı yönünden alım satım hükümleri uygulanamaz. O halde, içtihadı birleştirme kararında da açık vurgulandığı gibi; davacı, ihalenin kesinleştiği 28.5.1976 gününden sonra davalı eski malik tarafından toplanan kiraları yani yararları (bu yönü isbat şartiyle) davalıdan isteyebilir. Oysa davacı bu davada bu yönü isbatlamadığı gibi, mahkeme de bu konuda her hangi bir delil ibraz ve ikame ettirmeksizin 28.5.1976 ila tescil tarihi arasındaki süreye ilişkin davayı kabul etmiştir. O halde davalının kesin olarak para toplamadığı yolundaki savunmasının aksini sübuta vardıran deliller toplanmaksızın ödetme kararı verilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 25.3.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.