 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1980/10903
K: 1980/13819
T: 28.11.1980
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Davacı, jeep aracını haksız yere haczettiren davalıdan, bu eyleminden dolayı aracını 142 gün çalıştıramadığından bahisle (net kazanç kaybı 49.700 liranın tahsiline karar verilmesini) istemiştir.
Mahkemece, davaya konu jeep aracının üçüncü şahıs olan davacının gıyabında haczedilmesine rağmen haciz keyfiyetini davacıya tebliğ ettirmeyen icra memurunun kusurlu olduğu, davacının istihkak davasının başlangıçta hatalı olarak mahkemece reddedildiği ve davacının ise olayda kusursuz bulunduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bilindiği gibi 24.5.1974 gün ve 5/7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararına göre, borçlu aleyhine yapılan icra takibi sırasında haksız yere malı haciz olan üçüncü şahıslar ki (olayımızda davacı) bu yüzden doğan gerçek zararlarının ödetilmesini İcra ve İflas Yasasının 97. maddesinde öngörülen ve sınırlı kalan hüküm dışında genel hükümler dairesinde açacakları ayrı bir dava yolu ile isteyebilirler. Olayımızda da, davalının yaptığı icra takibinde taraf olmayan (üçüncü kişi) davacının Jeep aracı davalı tarafından haczettirilmiş ve ancak bu haczin haksızlığı (davacının açtığı ve lehine sonuçlanan kesinleşmiş istihkak davası ile) gerçekleşmiştir.
İhtiyati haciz koyduran alacaklı, ihtiyati haciz neticesinde haksız çıkarsa, icra ve İflas Yasasının 259/I. maddesi hükmüne göre borçlunun ve üçüncü şahısların bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan kusursuz sorumluluk esasları gereğince sorumludur. Dairemizin 11.12.1959 gün ve 10753/8844 sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere kusursuz sorumluluk ilkesinin haksızlığı gerçekleşen icra takibindeki hacizlerde de uygulanması gerekir. Mahkemenin buna rağmen, davalının kusursuz olduğundan bahisle ve yukarıda sözü edilen ilkeleri gözetmeksizin davayı reddetmiş olması yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Mahkemece yapılacak iş; davacının dava edilen 142 gün için jeep aracını kullanamamasından dolayı gerçekleşecek zararını hesap ettirip buna göre hüküm kurmaktan ibarettir.
2 - Davalı alacaklının; icra takibi sırasında ve dava konusu jeep aracının haczi üzerine borçlunun (davacı) üçüncü şahıs lehine istihkak iddiasına itiraz ettiği (Göle İcra Memurluğu 975/386 sayılı dosyasında davalı vekilinin 22.5.1975 günlü beyanı) ve davacının istihkak davasına da karşı koyduğu gerçekleştiği halde davalının kusursuz olarak benimsemesi de mmahkemenin kabulü bakımından bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan mahkeme kararının 1 ve 2. bendlerde gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA 28.11.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.