Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1980/8500
K: 1980/8838
T: 04.12.1980
DAVA : Yalçın ile Fatma arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki tanık sözlerinden davacı kocanın evine bakmadığı ve olay günü davalı kadının kendisine kahvaltı sırasında evvela süt vereceği yerde bardağına çay koyduğu, bundan infiale kapılan kocanın yersiz olarak karısına hücum edip ağzını burnunu sıkıp kapadığı, bu olay karşısında şaşırması doğal olan kadının tecavüzden kurtulmak çabası içinde elindeki ekmek bıçağı ile davacıya bacağından yaraladığı ceza mahkeme ilamından anlaşılmaktadır. Rapor içeriği ve yaralama nahiyesi gözönüne alındığından davalının olayda sırf savunmada kaldığı belirgindir. Olaya sebep olan davacıdır. Ceza davasında davalı mahkum olmuşsa da kıyaslama yapıldığında birliğin devamı yönünden davacının daha kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Kusurlu olanın dava hakkı bulunmadığına göre davanın reddedilmesi gerekirken değerlendirmede yanlışa düşülerek boşanma kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebepten dolayı temyiz olunan hükmün (BOZULMASINA), oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, pek fena muamele ve geçimsizlik sebebi ile boşanmaya ilişkindir.
Kadının kocasına bıçakla saldırdığı ve bacağından yaraladığı, bu sebeple Ceza Mahkemesince cezalandırıldığı gerçekleşmiştir. Ceza mahkemesinin sabit görüldüğü maddi olgu Hukuk Hakimini bağlar (BK. 53). Şu durumda kocaya karşı kadının pek fena muamelesi (MK. 130) Ceza mahkemesinin ilamı ile subuta ermiş olup, buna göre boşanma davası açmak hakkı doğmuştur. Medeni Kanunun 130. maddesinde kusur kıyaslamasına yer verilmemiştir.Onun için bıçaklama olayınınmeydana gelişinde karşı tarafın tahriki, yani kadının kusur oranı üzerinde durulması mümkün değildir. Kusur karşılaştırılması, Madeni Kanun'un 134. maddesine özgü bir kuraldır. Özel nitelikteki bu hükmün genelleştirilmesi ve pek fazla muameleye dayanan davada buna yer verilmesi düşünülemez.
Bu bakımdan boşanma kararı doğru olup, hükmün onanması doğrudur. Onun için karar düzeltme isteği yerinde değildir. Çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini