 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1980/5252
K: 1980/6931
T: 20.05.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davada; davacı, mirastan mal kaçırmak maksadı ile aslında bağış olduğu halde muvazaalı olarak satış gösterilmek suretiyle davalı adına tesis olunan 1952 parsele ait kaydın iptalini payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalı 974/391 sayılı dosya ile derdest dava bulunduğunu söylemiştir.
Tenkis davası devam ederken aynı sebebe dayanılarak tapu iptali davası görülemiyeceğinden davanın reddine dair verilen kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı önce açtığı davada "tenkis" ve sonraki davada "muvazaa" nedenlerine dayanmıştır.
Mahkemece, tenkis davası devam ederken muvazaa nedenine dayanılarak açılan tapu iptali davasını görülemiyeceğinden bahisle dava reddedilmiştir.
Miras bırakanın tasarruflarından ötürü mirasçıların çeşitli davalar açabilmek yetkileri vardır. Miras bırakanın tasarrufundan zarar gören mirasçılar genel olarak BK. nun 19. maddesinde yazılı muvazaa nedeniyle dayanarak ya tasarufun tümü ile iptali veya saklı paylarından yoksun kalmayı önlemek amacıyla MK.nun 503. maddesinden yararlanarak kısmen iptal edilmesi, yani tenkisi, isteklerini kapsayan davalar açabilirler.
Murisin aynı tasarrufu tenkis ve muvazaa isteklerini kapsayan ayrı ayrı davalara konu yapıldığı hallerde kuşku uyandıran çelişkili bir durum ortaya çıkmaktadır. Örneğin muvazaa nedeniyle açılan davanın kabulü takdirinde, tenkis davasının konusu kalmıyacaktır.
Bu davada dahi durum böyledir. Önceki tenkis, sonra muvazaa nedenine dayanan iptal davası açılmıştır. Mahkemece, tasarrufun tenkisi istenildiğine göre ayrıca muvazaa nedeniyle iptali istemiyeceği gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Sonra açılan muvazaa nedenine dayanan dava geniş kapsamlı, tenkis isteğine ilişkin dava ise dar kapsamlıdır. Bu durum karşısında duyulan tereddütleri ortadan kaldırmak üzere davacıdan sonraki geniş kapsamlı davayı açmak suretiyle, önceki tenkis davasından feragat edip etmediğinin sorulması buna göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği düşünülmeyerek yazılı olduğu şeklide davanın reddine karar verilmesinde isabet yoktur. Temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenle HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, gelen temyiz eden vekili için 1400 lira duruşma vekalet ücretinin temyiz edilenden tahsiline ve peşin harcın iadesine 20.5.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.