Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1980/10299
K: 1980/12499
T: 14.10.1980
  • TAPULAMA DIŞI BIRAKILAN YERLER
  • HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET: Tapulama dışı bırakılan yerler için tapu sicili kurulması söz konusu olmadığına göre, bu taşınmazlar hakkında on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanma olanağı yoktur.
(766 s. Tapulama K m. 31)
Taraflar arasındaki davada : Davacılar, muris Karahasandan intikal eden Ağustos - 1302 tarihli, 104 notu, tahminen 27400 m.2 tapulu yer Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan bahisle tesbit dışı bırakıldığından kaydın iptal ini adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, Tapulama Mahkemesi'nin 21.7.1978 tarihli 1416/15, ikinci Asliye Mahkemesi'nin 12.3.1974 tarihli, 874/116 sayılı ilamlarıyla kesin hüküm bulunduğunu 766 sayılı Kanunun 31/2. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesin savunmuştur.
1.2.1980 tarihli krokide -A- ile gösterilen 26080 m.2 yere ait kaydın iptaline, payları oranında davacılar adına tesciline dair verilen kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davacılar, miras bırakanları Karahasandan intikal eden Ağustos - 1302 tarihli ve 104 nolu tapuya dayanarak, tapulamaca Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan bahisle tesbit dışı bırakılan dava konusu taşınmaza ait kaydın iptaliyle adlarına tescil ini' istemişlerdir.
Davalı Hazine, 766 sayılı Tapulama Yasasının 31/2. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden ve kesin hüküm varlığından söz ederek davanın reddine .karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 112.1980 tarihli krokide -A- harfi ile gösterilen 26080 m.2 yere ait kaydın iptaliyle davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
766 sayılı Yasanın dava ile ilgili konuya ait olarak getirdiği ilke bellidir. Sözü geçen Yasanın 31. maddesinin başlığında "Sicillerin hukuki değerinden" bahsedilmiş ve ilk fıkrasında "Tapulamaya dayanılarak tesis olunan tapu sicilleri" ele alınmıştır. 2. fıkrasında bu sicillerde tapu sicilinde tapulamaya dayanılarak yapılan tescillere konu olan haklara karşı açılacak davalar için bir hak düşüren sürenin varlığı öngörülmüştür.
Madde metninde kullanılan sözcüklerin anlamı kuşkuya ve yorumlamaya yer vermiyecek kadar açık ve kesindir. Metinde salt tapulama tesbitleri esas tutularak kurulan tapu sicillerinden söz edilmiştir. Maddenin uygulama alanı tapulama tesbitine dayanılarak tesis edilen tapu sicili ile sınırlıdır.
Tapulama dışı bırakılan yerler için tapu sicili kurulması söz konusu olmadığına göre bu gibi taşınmazlar hakkında 31/2. maddenin uygulanması olanağı yoktur.
31. maddenin temel amacı tapu siciline karşı beslenilmesi gereken güveni sağlamaktır. Bu nedenle olayda hak düşüren sürenin dolduğundan bahsedilmesi mümkün değildir. Ne var ki, olayda İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12.3.1974 tarihli 874/116 sayılı kesinleşmiş ilamının dayanağı bulunan, uzman bilirkişi Niyazi tarafından düzenlenmiş krokide 'kırmızı ile işaret olunan 9558 m.2 yer yönünden taraflar arasında kesin hüküm mevcuttur.
Mahkemece, 31. madde yönünden yukarıda belirtilen ilke çerçevesinde dava konusu 26080 m.2 yerden kesin hükme konu teşkil eden 9558 m.2"lik kısmın dışında kalan 16522 m.2 yer işin iptal ve tescile 9558 m.2 yer ile ilgili isteğin reddine karar verilmesi gerekli iken dava konusu taşınmazın tümü hakkında iptal ve tescil kararı verilmesi doğru değildir. Ancak bu yön yargılamanın tekrarını zorunlu kılmadığından hüküm fıkrasında yer alan 26080 m.2 yerin 16522 m.2'ye indirilmesi suretiyle hükmün düzeltilerek (ONANMASINA), gelen temyiz edilen vekili için 3000 lira duruşma vekalet ücretinin temyiz edenden alınmasına ve 3658500 kuruş bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.10.1980 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini