 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1980/10089
K: 1980/10516
T: 10.09.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davada; davacı davalılara yapılan harici satışların geçersiz olduğunu ileri sürmüş kamulaştırma dışındaki yerlere elatmanın önlenmesini, kamulaştırılan kısımlara ait bedellerinin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılardan Tevfik ve Kamile davanın reddiyle karşılık davaları uyarınca kamulaştırma dışındaki kısımların adlarına tescilini istemişler, diğer davalılar kendileri hakkındaki isteğin reddi gerektiğini bildirmişlerdir.
Mahkemece 4514 lira kamulaştırma bedelinin davalı Kamile'den, 3596 liranın ise Tevfik'ten tahsiline, krokide gösterilen yerlere elatmanın önlenmesine, diğer davalılar hakkındaki dava ile karşılık davaların reddine karar verilmiştir. Bu hüküm süresinde davalı ve karşılık davacılar Tevfik ve Kamile vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Dava tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve davalılara ödenen kamulaştırma bedellerinin tahsili isteğine ilişkindir. Davalılar karşılık davalarında tapu kapsamı içnideki birer parça yeri noter senediyle davacıdan satın aldıklarını ileri sürerek davanın reddini ve kamulaştırma dışında kalan kısımların adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece kararda yazılı gerekçelerle dava kabul olunmuş ve karşılık davalar reddedilmiştir.
1 - Davalılardan Kamile'nin dayandığı 26.3.1951 tarihli noter senedi re'sen iki tarflı satış vadi sözleşmesi şeklinde düzenlenmiş olup geçerlidir. Satışı vadedilen kısım alıcıya teslim edilmiş bulunmasına göre olayda zamanaşımı da söz konusu olamaz. Davacı tarafından davalı Kamile'ye satışı vaddedilen taşınmazın 12.12.1979 tarihli bilirkişi raporunda (d1) harfi ile belirlenen, 22,57 m2.lik kısmı kamulaştırılarak yola gitmiş, (d) harfi ile gösterilen 26,28 m2.lik kısım ise tapuda davacı üzerinde kalmıştır. Satış vadi sözleşmesinin yerine getirilmesinden önce kamulaştırılan kısım için önce ödenen bedelin henüz malik durumunda olan davacıya ait olacağında kuşku yoktur. Bu itibarla belediyece adı geçen davalıya ödenen 4514 lira kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin hükmü doğrudur. Ancak geri kalan 26.28 m2.lik kısmın imar durumuna göre, ifraz olanağı bulunup bulunmadığı araştırılarak ifrazı mümkün olduğu takdirde bu kısma yönelik davanın reddine ve karşılık davanın kabulüne karar verilmek gerekirken yazılı oluduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
2 - Diğer davalı Tevfik'in dayandığı 18.8.1953 tarihli senet tek taraflı olup harici satış senedi niteliğinde ve geçersizdir. bu davalı hakkındaki davanın kabulü ve onu açtığı karşılık davanın reddedilmesi doğrudur. Ancak harici satış bedeli kendisine ödeninceye kadar adı geçen davalının hapis hakkı bulunduğunun düşünülmemesi yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün yukarda açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harçın iadesine 10.9.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.