 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1980/4598
K: 1980/623
T: 14.02.1980
DAVA : Ahmet'i öldürmekten sanık Cennet ve uşbu suça müzaharat ve muavenette bulunmaktan ve izinsiz silah taşımaktan sanık Mehmet'in yapılan yargılanmaları sonunda, hükümlülüklerine ilişkin (Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 20.08.1978 gün ve 205/105 sayılı hükmün silah taşımadan maada kısmının müdahil Nefide ve kendilerine ait mahkumiyet cihetinin sanıklar tarafından Yargıtay'ca incelenmesi istenilmiş, müdahil ile sanık Mehmet koşununu yerine getirmiş, sanıklar duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığı4ndan tebliğname ile dairemize gönderilmekle sanıklar hakkında duruşmalı ve müdahilin temyizi hakkında da duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : 1- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı sebeplerin nitelikv e derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıkların, duruşmalı inceleme sırasında sanıklar vekilinin sanıklardan Cennet bakımından sübuta, diğer sanık Mehmet yönünden TCK.'nun 49. maddesinin uygulanması gerektiğine, tahrikin derecesine ilişen, müdahil Nefide'nin ise bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, resen de temyize tabi bulunan hükmün sanık Cennet'in mahkumiyetine ilişkin bölümünün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
2- Müdahil Nafide'nin ve sanık Mehmet'inh adı geçen sanığın mahkumiyeti ile ilgili temyiz itirazlarına gelince :
A) Bir maddi fer'i iştirak maddesi olan TCK.'nun 65/3. maddesinde yazılı müzaharet ve muavenette bulunma suçunun oluşabilmesi için sanıklar arasında iştirak iradesinin mevcudiyeti ve asli failin suçu işlemesi bakımından fer'i failin illi değeri haiz olumlu veya olumsuz icrai veya ihmali hareketinin varlığı gereklidir.
Hulbuki tüm dosya içeriğine ve mevcut delillere göre davada konu olay aniden zuhur etmiş, sanıklardan Cennet'e maktul Ahmet'in küfür ve hakareti üzerine sanık Cennet, altı ahır olan evin köşesinden av tüfeği ile maktule ateş ederek onu öldürmüş, idğer sanık mehmet ise evin ikinci katının penceresinden tabanca ile maktule müteaddit el ateş etmiştir. Sanıklar fiillerini işledikleri sırada ayrı ayrı yerlerdedir. Ve yaptıkları atışlarda gerek icradan evvel ve gerek icra sırasında aralarında maktule kerşı öldürme suçunu birlikte işleme veya yardım yönünden iştirak iradesi mevcud değildir. Her iki sanığın eylemleri yekdiğerinden müstakil bir nitelik taşımaktadır. Ayrıca sanık Cennet'in maktule av tüfeği ile ateş ederek onu öldürmesi suçu ile diğer sanık Mehmet'in maktule tabancası ile ateş etmeki arasında bir illiyevt rabıtası bulunmamaktadır. Öldürme suçunda sanık Mehmet'in illi değeri haiz bir hareketi yoktur. Bu itibarla her biri kendi fiilinden müstakilen sorumlu olan sanıklar hakkında vasfın buna göre tayini gerekli iken sanık Mehmet hakkında iğer sanık Cennet'in maktul Ahmet'i öldürmesi suçunu işlediği sırada ona yardım ve müzaharette bulunduğundan bahisle TCK.'nun 65/3. maddesinin uygulanması yasaya aykırıdır.
Ancak; Oluşa göre sanık Mehmet de maktule karşı öldürme kastının varlığı aşikar olduğundan suçun öldürmeye nakıs veya tam teşebbüs suçlarından hangisini oluşturacağının tayin edilebilmesi için maktül de sanık Cennet tarafından husule getirilen ve ölümüne neden olan yara dışındaki yara veya sıyrıkların sanık Mehmet'in tabancasından çıkan kurşunlarla meydana gelip gelmediğinin tesbiti icabeder.
Bu nedenle, dosyanın Adli Tıp Meclisi'ne gönderilerek maktulde yukarıda belirtilen sıyrık ve yaraların tabancadan atılan kurşunlarla olup olmadığı hususunda anılan meclisten mütalaa alındıktan sonra sanık Mehmet'in eylemi ile ilgii suç vasfının tayini gerekli iken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması ve olayda tatbik yeri bulunmayan TCK.'nun 65/3. maddesinin uygulanması,
2- TCK.'nun 2248 sayılı Kanunla değiştirilen 30. maddesi gereğince lira küsurunun hesaba katılmaması icabettiği halde sanık Mehmet hakkı4nda 6136 sayılı Kanuna muhalefetten verilen ağır para cezasının 416 lira 60 kuruş olarak tayin edilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, müdahil Nefide'nin ve sanık Mehmet ile duruşmalı inceleme sırasında vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde görüldüğünden sanık mehmet hakkındaki hükmün gösterilen nedenle (BOZULMASINA), müdahil Nefide ve sanık Mehmet'in depo paralarının geri verilmesine 14.02.1980 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Oluşa, delillere, mahkemenin kabul ve takdirine göre hükmün onanması düşüncesindeyiz.