 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1980/960
K: 1980/959
T: 11.04.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davanın İskenderun Asliye 2. Hukuk Hakimliğince görülerek davanın reddine dair verilen 25.12.1979 tarih ve 1179/1115 sayılı hükmün temyizen incelenmesi davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici nedenlere delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları reddedilmelidir.
2 - Davacı inşaatın "süresinde bitirilmeyişi nedeniyle ayda 1.000 liradan ödemek zorunda kaldığı kiradan toplam 32.000 lira" zararının ödetilmesini istemiştir. Sözleşmenin 6 ncı maddesinde teslim süresi belirlenmiş olup, davacı .3.5.1974 gün 5178 sayılı sözleşmede yazılı eserin kendisine tesliminde gecikme vaki olmuş ise uğradığı kira zararını dava edebilir. Eserin teslimi sırasında hak saklı tutulmaması kuralının burada uygulama alanı yoktur. Davanın dayanağı sözleşmeye aykırılık teşkil etmektedir. O nedenle mahkemece yapılacak iş teslimde gecikme süresi tesbit ettirilmeli, bu süre ile sınırlı olarak davacının kirada oturmasından ötürü ödediği kira tutarınca zarara uğradığı kabul olunmalıdır.
Borçlar Kanununun 96 ncı maddesinde alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde borçlu kendisine hiç bir kusur isnat edilemiyeceğini ispat etmedikçe bundan mütevellit zararı tazmine mecburdur.
Ne varki, davalı 23.1.1978 günlü davaya cevap dilekçesinde gecikmeye davacının sebebiyet verdiğini savunmuş mahkemece bu savunma üzerinde de hiç durulmamıştır.
Davalının ileri sürdüğü savunma üzerinde de durulmak suretiyle gecikme süresi belirlenmek ve davacının uğradığı zarar usulü dairesinde tesbit olunmak, soruşturmanın ortaya koyacağı uygun sonuç çevresinde karar verilmek üzere yerel mahkeme kararı bozulmalıdır. Mahkemenin davacının "davalıya herhangi bir ihtarda bulunmaması ve kendi rızası ile girip binada oturması" nedenleriyle davayı reddi yanlıştır.
Yerel mahkemenin tüm bu yönleri gözden kaçıran kararı usul ve kanuna aykırı görülmüşştür.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, 11.4.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.