 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1980/942
K: 1980/969
T: 14.04.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Yozgat Asliye Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen hükmün temyizen incelenmesi davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu; gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Davada, davacı yüklenicinin taahhüt ettiği işi, tamamen yapıp teslim ettiğinden banka teminat mektubu ve nakit olarak, davalı idarede bulunan teminatlarının iadesi istenmiştir. Yerel mahkemece teminatlardan irat kaydedilen 29.980 liralık kısmının geri alınmasına karar verilmiştir.
506 Sayılı Kanunun 83. maddesine göre yüklenicinin, teminatlarının serbest bırakılması için kendisinin Sosyal Sigortalar Kurumu ile ilişiğinin kalmadığına dair bir belge ibraz etmesi gerekmektedir. Başka bir deyimle yüklenici sigorta ile işiçiliğini kesmediğini ispat etmedikçe teminatın iadesini isteyemez. Bu bir yasa hükmüdür. Mahkemece bu yön araştırılmaksızın noksan tahkikatla teminatın iadesine karar verilmiş olması yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirir.
2 - Yerel mahkemece 3.6.1977 günlü bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis edilmiştir. Bu rapor evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda hazırlanmıştır. Bundan sonra mahkemece verilen 25.10.1977 günlü ara kararı ile; davacının yapmış olduğu su kanallarında meydana gelen, çatlama ve kırılmaların, iş yerindeki arazinin durumundan mı? Yoksa müteahhidin usulsüz ve kusurlu iş yaptığından mı? ileri geldiğinin tesbiti için mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiştir. Şefaatli Asliye Hukuk Yargıçlığı aracılığı ile alınan tarihsiz ve inşaat mühendisi (F.K.) imzalı raporda, gerektirici sebepleri de açıklanarak işin kusurlu olmasında müteahhidin de kusurlu olduğu; beton dökümü sırasında sulamanın tam yapılmadığı, çimento miktarının az olduğu, açılan toprak kanalın tam sıkıştırılmadan beton döküldüğü ve bu sebeple çatlaklar meydana geldiği tesbit edilmiştir. Davacı vekili 10.10.1979 günlü oturumdaki rapora karşı bir diyeceği olmadığını iddialarının sabit olduğunu beyan ederek 3.6.1977 günlü rapor gereğince karar verilmesini istemiştir.
Davalı tarafça, davanın başından beri, işteki bozuklukların, davacı müteahhidin hatalarından meydana geldiği savunulmuştur. 2. rapor kısmende olsa bu savunmayı doğrular niteliktedir. O halde, yerel mahkemece ikinci raporda tesbit edilen hususlarda, davacı yüklenicinin kusurlu sayılıp sayılamayacağının, kusurlu olduğu takdirde kusur oranının ne olduğunun, bilirkişiye tesbit ettirilerek, teminatın iadesi gerektiği takdirde, tesbit ettirilecek oran nisbetinde iadesine karar verilmesi gerekirken, ikinci rayordan, karar yerinde söz edilmeksizin 3.6.1977 günlü rapor uyarınca karar verilmiş olması da bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yerel mahkeme kararının yukarda gösterilen nedenlerle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 14.4.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.