 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1980/911
K: 1980/1507
T: 12.06.1980
ÖZET: Bayındırlık İşleri Genel Koşul Belgesi [şartnamesi) taraflar arasındaki sözleşme uyarınca, sözleşmenin eki olarak kabul edildiğine göre, kanıt sözleşmesi niteliğindedir. Bunun aksine taraflar başka kanıta dayanamazlar.
(1086 s. HUMK m. 287)
Taraflar arasındaki davanın (Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 28.11.1979 tarih ve 520/399 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve tartışıldıktan sonra gereği düşünüldü.
Davacı vekili 27.9.1978 günlü dava dilekçesinde; davalı yüklendi ... İnşaat ve işletme AŞ. Genel Müdürlüğü ile mal sahibi MKE. Kurumu Genel Müdürlüğüne ait Çankırı'da Sanayi Teohizat Fabrika ve Tesislerinin çevre ihata duvarlarının yapım işini taraflar arasında noterlikçe düzenlenen 1.2.1977 günlü sözleşme ile müvekkili davacının taşaron olarak üzerine aldığını, sözleşmenin imzasını müteakip inşaat hazırlıkları devam etmekte iken, Bakanlar Kurulunun 16.3.1977 gün ve 7/13220 sayılı yeni fiat birimlerinin tespiti esaslarını gösteren kararının yayımlandığını, bu kararnamenin tanıdığı süre içinde kararname hükümlerinden ,faydalandırılmasını davalı şirketten istediğini, davalı şirket yetkilileri tarafından istenilen fiat farklarını da içeren (8) numaralı hak edişin düzenlenip ödenmek üzere iken davalı şirket genel müdürünün şahsi muhalefeti yüzünden ödenmediğini ve sürüncemede bırakıldığını beyanla fiat farkı tutarı olan 1.520.000 liranın 76.000 lira temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.
Mahkemece, dosyada bulunan yazışmalar, evvelce mevcut olan ve taraflar arasındaki yazılı sözleşmeyi yapılacak işlerin fiatı yönünden değiştirmekte ve yeni bir sözleşme niteliğini almakta olduğu, özellikle davalı şirketin adamları tarafından düzenlenen fiat farkı istihkak raporları karşısında artık sözü geçen 7/13220 sayılı kararnamenin davacı yararına uygulanması gerektiğinden söz edilerek, 1.420.000 liranın davalıdan faizi ile birlikte alınıp davacıya verilmesine fazla istenin reddine karar verilmiştir.
Bu karar, davalı şirket tarafından temyiz olunmuştur. Olayımızda, davacı taşaron, davalı ... İnşaat ve İşletme AŞ. ise yüklenicidir. Davalı şirketin taahhüdünde bulunan MKE. Kurumunun Çankırı'daki Ağır Sanayi Teçhizat Fabrikası ve Tesisleri İnşaatından (çevre ve ihata duvarı) işini 1.2.1977 tarihinde noterlikçe düzenlenen sözleşme ile 3.382,200 liraya yapmayı davacı yüklenmiştir. İş sahibi MKE. Kurumu olup, taşaronluk sözleşmesi ise, davacı ile davalı şirket arasında imzalanmıştır.
Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi, 1.2.1977 günlü taraflar arasında kurulan eser sözleşmesi 3 üncü maddesinin 10 numaralı bendine göre, sözleşmenin eki olarak kabul edilmiştir. Bu itibarla HUMK nun 287. maddesine göre bir delil sözleşmesi niteliği taşıdığından, bunun hilafına taraflar başka bir delile dayanamazlar.
Yine sözleşmenin 10. maddesi gereğince, taşaron olan davacı, işçilik ve fiat artışları nedeniyle fiat farkı isteminde bulunamaz.
MKE. Kurumu yetkili organının herne kadar 1.2.1977 günlü taşaronluk sözleşmesinde imzası yok ise de, sözleşme konusu işin ihalesinde tastik makamı olduğu gibi, (sözleşmedeki teklif olma şartnamesi m. 14) ayrıca sözleşmenin 25. maddesi uyarınca kesin hesaplar ve kesin hakedişler mal sahibi kurumun tastikinden sonra kesin hal almaktadır.
Davacı yüklenicinin işe başlamasından sonra 16.3.1977 günü Resmi Gazete'de Bakanlar Kurulunun 7/13220 sayılı fiat farkına ilişkin kararnamesini gören davacı 16.3.1977 günlü dilekçe ile davalı şirketten fiat farkı istemiş, davalı şirket ise 21.4.1977 günlü karşılık yazısında, durumu mal sahibi kuruma intikal ettireceğini bildirmiştir. Kurum da fiat farklarının davacıya ödenmesine dair karar alarak davalı şirkete ödeme konusunda yazı göndermiştir. davalı şirkette bu yazı üzerine fiat farkına dair 10.1.1978 günlü (8) numaralı hak edişi düzenlemiş isede, bu hak ediş tutarı olan 1.408.108,86 lira davacıya ödenmediği gibi, davalı şirket tarafından 19.7.1978 günlü yazı ile ödenmiyeceğide davacıya bildirilmiştir.
Bundan sonra davalı şirket tarafından 15.5.1978 tarihinde düzenlenen ve istenilen fiat artışlarını kapsamıyan kesin hesap raporu ise, davacı taşaron tarafından hiçbir itiraz yapılmadan imzalanarak içeriğini oluşturan para alınmıştır.
Davacı taşaron Emin bu 15.5.1978 günlü kesin hesabı itirazsız olarak imza ettikten yaklaşık 3 ay kadar sonra 14.8.1978 günlü davalı şirkete verdiği dilekçe ile kesin hesaba itiraz etmiştir.
Sözleşmenin eklerinden olan Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin 33. ve 34. maddelerine göre; taşaron olan davacının geçici ve kesin hak ediş ve hesaba itirazı olduğu takdirde, itirazının neler olduğu ve dayandığı sebepleri stüasyona bağlayacağı kayıtsız izah etmesi ve (bağlı kağıtta yazılı itirazı kayıtlara) diyerek imzalaması gerekir. Aksi takdirde, davacının statüasyonu olduğu gibi şartsız olarak kabul etmiş sayılacak ve itirazları asla nazara alınamayacaktır.
Davacı taşaronun Bayındırlık İşleri Geni Şartnamesinin 33 ve 34. maddelerine uygun olarak davalı şirket tarafından düzenlenen kesin hesaba itiraz etmeden imzalamış bulunması ve itirazının ise sözü edilen genel şartnameye göre kabule değer görülmemesine binaen, davanın bu yönden reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözden kaçırılarak yazılı şekilde hükmün tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Yukarıda belirtilen nedenlerle kararın davalı ... İnşaat ve işletme AŞ. yararına (BOZULMASINA), ve bozma nedenine göre şimdilik diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına ve 1400 lira duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 12.6.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.