 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1980/878
K: 1980/914
T: 08.04.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Denizli Asliye 1. Hukuk Hakimliğince görülerek davanın reddine dair verilen hükmün temyizen incelenmesi davacı avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili 21.6.1977 günlü dilekçesinde, müvekkilinin sahibi olduğu kamyonun pompasında meydana gelen arıza nedeniyle, davalıya başvurduğu, davalının kamyon pompasını tamir ederek verdiğini ve bedelini de aldığını, sonradan arabayı çalıştırdığında, (grank) kırılmasından arabanın çalışmadığını, davacının bilahare başka bir tamirhaneye götürüp yaptırdığı muayene sonunda, arızanın araba pompasının ayar bozukluğundan ileri geldinin tesbit olunduğunu, davalının kusuru ile bu nedenle 35.012,55 lira zarara uğradığını beyanla, 35.012.55 lira hasar bedeli, 10.000 lira kar mahrumiyeti ki toplam olarak 45.012.55 liranın davalıdan alınmasını istemiştir.
Mahkemece, bir hasar gördüğü ileri sürülen kamyonun trafikte davacı babası üzerine kayıtlı olduğu ve esasen onun tarafından başka bir firmaya tamir ettirilip, fatura tanzim edildiği anlaşıldığından davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş ve bu karar davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Oysa ki, davalı vekili mahkemeye ibraz ettiği 14.6.1978 günlü dilekçesinin (3) numaralı bendinde, kendi atelyesinde aracı tamir ettirenin davacı olduğunu açıkça kabul etmiştir. Ayrıca davalı vekilinin 13.7.1977 günlü karşılık dilekçesinde de, kamyonu tamir için davalı atelyesine getirenin yani davalı ile istisna sözleşmesi yapanın davacı olduğunu teyit eylemektedir.
Taraflar arasındaki ilişki Borçlar Kanununun 320, 355 ve müteakip maddelerinden kaynaklanan bir istisna sözleşmesidir. İstisna sözleşmelerinde ise, sözleşme taraflarından birisi bu konuda dava açmak hakkını haiz bulunmaktadır. Trafik kaydının davacı babası üzerine bulunması, sözleşme akidinin dava açmasına engel teşkil edemez. Bu nedenle, davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları hakkında gösterecekleri delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın husumet yönünden reddi yolunda hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Kararın yukarıda belirtilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, 8.4.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.