 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1980/739
K: 1980/999
T: 16.04.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Ankara 7. Asliye Hukuk Hakimliği)'nce görülerek davalı Nuri hakkındaki davanın reddine, 24.315.57 liranın dava tarihinden itibaren % 5 faizi ile birlikte Vahdettin ile Mustafa'dan müştereken ve mütesessilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 7497 lira faizin de davalılardan Mustafa ve Vahdettin'den tahsiline dair verilen 18.09.1979 tarih ve 239/529 sayılı hükmün temyizen incelenmesi davacı avukatı ve davalılardan Vahdettin avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde olduğu anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, YSE 14. Bölge Müdürlüğü'nce ihalece yapılan Bitlis Ahlat-Oltuyazı merkez Ilıcak Köprüsü inşaatından dolayı 1, 2 ve 3. numaralı ara hakedişlerle fazla ödenen (53.750.40) lira istihkakın davalılardan yüklenici Mustafa ilebirlikte kontrol mühendisi diğer davalılar Nuri ve Vahdettin'den müştereken ve müteselsilen ödetilmesi isteğinden ibarettir.
Mahkemece, bilirkişi raporu ile saptanan '24.315.57) liranın yüklenici mustafa ile Vahdettin'den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Olayda davalı Vahdettin'in sorumluluğu, görevini gereği gibi yerine getirmeme suretiyle yükleniciye ara hakedişlerle fazla ödeme yapılmasına neden olduğu esasına dayandırılmıştır. Gerçekten bu eylem, hukuka aykırılğı dolayısıyla tazminat ödeme yükümlülüğünü doğurur. Ancak, herşeyden önce buna bağlı olarak bir zararın meydana gelmesi, başka bir deyimle, zarar unsurunun da oluşması gerekir. 23.04.1979 tarihli esas ve 29.07.1979 tarili ek bilirkişi raporlarında da belirtildiği gibi, dava konusu ödemeler ara hakedişlerle ilgili olup, sözleşmenin eki bulunan Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin 33. maddesi gereğince "alelhesap sureti ile tasfiye" olunmaktadır. Bunun anlamı aynı şartnamenin 34. maddesinde açıklandığı üzere "müteahhidin hesaplarının görülmesi için münhasıran kati sitüasyonda gösterilen miktarlar esas olacak ve bunlarla muvakkat sitüasyonlardaki rakamlar arasındaki farklara bakılmayacaktır. Böylece ara hakedişlerle yüçkleniciye fazla ödemeler yapılmış ise, teminat mektuplarından mahsubu yapılacak ve sonuçta arta kalanın ödetilmesi yoluna gidilebilecektir. Görülüyor ki, sözleşme ya da haksız eylemden doğan zarar unsuru ancak bu aşamada söz konusu olabilir (BK.'nun m. 41,98).
O halde mahkemece davacı idarenin eser sözleşmesi ile ilgili kesin hesabı çıkarmış olup olmadığı, yapılan ödemelerle hakedişler arasında bir fark meydana gelip gelmediği davacı lehine ortaya çıkan alacağın yüklenicinin idarede bulunan teminatlarına mahsup edilip edilmediği araştırılmalı ve yukarıda belirtildiği gibi davanın açıldığı tarihte gerçekleşen bir zarar varsa ödetme kararı verilmelidir. Mahkemenin bu olguları gözden uzak tutarak eksik inceleme ile sonuca varması doğur görülmemiş ve davalılardan Vahdettin'in buna ilişen temyiz itirazları yerinde bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda birinci bette açıklanan nedenlerle davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve ikinci bentte yazılı nedenle hükmün davalılardan Vahdettin yararına (BOZULMASINA), davalı peşin harcının istek halinde iadesine, davacı peşin harcından 15 lira temyiz ilam harcının mahsubu ile arta kalanın istek halinde iadesine 16.04.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.