 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1980/700
K: 1980/833
T: 01.04.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Karahallı Asliye Hukuk Hakimliğince görülerek istisna akdinden doğan 200.000 lira alacağın dava tarihi olan 11.8.1978 tarihinden itibaren hesaplanacak % 5 faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine dair verilen hükmün temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dava, davalı tarafından götürü bedelle yapımı taahhüt edilen iki katlı binanın yarım bırakılması nedeniyle uğranılan 200.000 lira zararın tazmini isteğine ilişkindir.
Mahkeme, davalının eser ücretinden toplam 140.000 lira almış olmasına rağmen evi tamamlamadığı ve sözleşmeye aykırı davrandığını kabul ederek, dava tarihi itibariyle binanın ikmali için sarfı gereken para tutarı 253.260 liradan istekle sınırlı kalarak 200.000 lira zararın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermiştir.
Davacı, yazılı sözleşme ile davacının arsası üzerine 200.000 lira götürü bedel karşılığında iki katlı bir bina yapımını taahhüt etmiş, eser ücretinin 140.000 lirası peyder pey kendisine ödenmiş, fakat binanın % 55 ini yaptıktan sonra işi terketmiştir. Mahkemenin de tesbit ettiği gibi, peşin ödenen 40.000 lira dışındaki 160.000 liranın tamamının inşaat bitirilmeden önce ödeneceğine ilişkin bir anlaşma olmadığına, aksine bu paranın peyder pey gönderileceği sözleşmede yazılı bulunduğuna ve davacı iş yapılırken 140.000 lira ödemiş olduğuna göre iş sahibi davacı ödemeye ilişkin borcunu sözleşmeye uygun olarak yerine getirmiştir. Bu durumda davalı işi bırakmak ve binayı tamamlamak suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığından, halen işin daha çok para ile yaptırılması nedeniyle davacının uğrayacağı zararı tazmin ile yükümlüdür. Ne var ki, davacının zararını tayinde kendi davranışının zararın artmasına sebep olup olmadığı da gözönünde bulundurulmak gerekir. Yazılı anlaşma arkasındaki tediyelere ilişkin tarihlere, iddia ve savunmayan ve tanık beyanlarına göre, taraflar arasındaki anlaşma 1976 yılı başında kurulmuş ve inşaata 1976 yılı içinde başlanmıştır. Davacı delil tesbiti dilekçesinde inşaatın 1977 yılı içine kadar kısmen yapıldığını bildirmiştir. Davalı eser ücretine karşılık son ödemeyi 26.12.1976 tarihinde yapmıştır. Dinlenen tanıklar, 1976 yılında inşaata başlandığını, 1977 yılında da bir kısım işlerin yapıldığını, parası tamamen verilmediği için inşaatın yarım bırakıldığını ifade etmişlerdir. Şu halde davacı davalı yüklenicinin işi bıraktığı ve temerrüdünün anlaşıldığı 1977 yılında tazminat isteme hakkına sahip idi. Hal böyle iken davacı bir yıl sonra, 26.7.1978 tarihinde delil tesbiti istemiş ve 11.8.1978 tarihinde de dava açmıştır. Bu suretle davacı zararın artmasına kendi fiili ile yardım etmiş ve davalının durumunu ağırlaştırmıştır. Çünkü 27.4.1979 günlü bilirkişi raporunda 1976 - 1977 yılı fiatlarına göre metrekare maliyeti 1000 lira, 20.7.1979 günlü bilirkişi raporunda 11.8.1978 gününde metrekare maliyeti 2100 lira olarak bildirilmiştir.
Davalının binanın % 45 ini noksan bıraktığı belirlendiğine göre kalan bu kısmın 1977 rayiç fiyatlarına göre kaç liraya yaptırılacağının yeniden bilirkişi aracılığıyla tesbiti ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ödetme kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bozulması gerekir.
2 - Mahkemenin dayandığı 20.7.1979 günlü bilirkişi raporunda, dava tarihi esas alınarak noksan kalan kısımların maliyet bedeli olarak 253.260 lira gösterilmiştir. Bu noktadan, davalının inşaatı tamamlaması halinde kendisine ödenmesi gereken 60.000 lira mahsup edildiği takdirde davacının fazladan yapmak zorunda kalacağı inşaat gideri 253.200 - 60.000 = 193.260 - liradan ibarettir. Mahkemenin davalıya ödenmeyen 60.000 liranın mahsubunu yapmaksızın istekle sınırlı kalındığından söz ederek, 193.260 lira yerine 200.000 liranın davacıya ödenmesine karar vermesi, kararın kabul şekli itibariyle bozulmasını gerektir.
SONUÇ : Davalının sair temyiz itirazlarının reddine ve kararın yukarıda 2 inci ve 3 üncü bentlerde açıklanan needenlerden BOZULMASINA 1.4.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.