 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1980/268
K: 1980/613
T: 12.03.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Sarıoğlan Asliye Hukuk Hakimliğince görülerek davanın reddine dair verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatı tarafından istenmiş olmakla gereği düşünüldü:
KARAR : Yüz bin liraya yüklenilen inşaatta 70.000 lira ödenmesine rağmen inşaat kullanılamıyacak şekilde terk edildiğinden yetmiş bin lira ile uğranılan zarar on bin liranın toplamı seksen bin lira için ödetme kararı verilmesi davadaı istenmiş ve davalı kış ve ceza evinde tutuklu olduğundan işi tamamlayamadığını savunmuştur.
Yerel mahkeme, sabit olmayan davanın reddine karar vermiş, davacı sözü edilen mahkeme kararını temyiz eylemiştir.
Temyizen yapılan incelemede kanıtlar ve belgeler değerlendirildi.
Yüklenilen eserin bitirilmeden terki nedeninden kaynaklanan oluşumda; Yetmiş bin lira tediye yapıldığı iddiası, alınan paranın kırk bin lira olduğu şeklinde yanıtlandığından fazla tediyenin ispatı davacıya yüklenen bir külfettir. Fazla tediye konusunda davacının geçerli kanıtlar toplanmak, gerektiğinde davalıya yemin teklifine hakkı olduğu da hatırlatılmak suretiyle yapılan tediyenin belirlenmesi gerektir.
Eksik inceleme ile sonuca varılması doğru değildir.
Yüklenici eseri, sözleşme gereğince işe başlamak ve yerine getirerek bitirmek zorundadır. (B.K. md. 358) Eser, iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine göre kabule zorlanamıyacağı oranda kusurlu ve sözleşme şartlarına muhalif olursa iş sahibi yapıtı kabulden imtina edebileceği gibi kusurlu yükleniciden zarar ve ziyan da isteyebilir. (B.K. md. 360).
İş sahibi (B.S.)'ün Sulh Hukuk Mahkemesine baş vuruşu üzerine bilirkişi İnş. Yük. Müh. (A.F.) vermiş olduğu 23.8.1976 tarihli raporunda; mevcut yapının her türlü mühendislik hizmetlerinden ve yönetmeliklerden yoksun olarak yapıldığını ve açıklardığı nedenlerle binanın konut olarak kullanılmasının sakıncalı olduğunu belirtmiştir.
Sözü edilen bilirkişi raporu yanlara usulen tebliğ edilmemiştir.
Bu durumda; davalı yüklenicinin meydana getirdiği eserin yıktırıldığı da iddia edildiğine göre keyfiyet soruşturularak yerinde uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılmak suretiyle; yapılan şeyin iş sahibinin kullanamıyacağı ve adalet kavramına göre kabule zorlanamıyacağı oranda kusurlu ve sözleşme hükümleri ile fen ve tekniğe mugayir olup olmadığı saptanmalı ve aykırı olduğundan yanlar arasındaki hukuki ilişki verilenlerin iadesi ile söneceğinden davacıya, verdiği para iade edilmelidir. Bu arada iş sahibinin işine yarayacak nitelikte bir şey kalmış ise parası, iadede göz önünde tutulmalıdır.
Böylelikle imal olunan şeydeki bozukluk B.K. md. 360/1'e girecek nitelikte önemli ise, sözü edilen md.nin son fıkrası ve BK. md. 96 gereğince zarar, ziyanı iş sahibi isteyebileceğinden ve zararın doğumunu ispat külfeti iş sahibine ait olduğundan usulen ispat ettirilmek ve kanıtlar toplanarak gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak talep olunan tazminat istemi hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Usul ve kanuna aykırı mahkeme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenle davacı yararına mahkeme kararının BOZULMASINA, 12.3.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.