 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1980/2139
K: 1980/3319
T: 11.11.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Bursa Asliye ikinci Hukuk Hakimliği)nce görülerek 244.761 liranın dava tarihinden % 5 faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair verilen 17.4.1980 tarih ve 1167-313 sayılı hükmün temyizen incelenmesi davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 244.761 liranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - BK.nun 355, 371 maddelerinde yazılı eser sözleşmessi (istisna akdi) yazılı biçime bağlı tutulmamıştır. Ne varki; sözleşme ilişkisi Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümleri çevresinde ispat edilebilir.
Davacı, davalı ile yapılan sözlü anlaşmaya göre davalı müteahhitdin 550.000 lira götürü bedel karşılığında anahtar teslimi, projesine uygun birer daireli üç katlı bina yapımını taahhüt ettiğini 357.975 lira ödemelere karşılık delil tesbiti raporuna göre 89.134 liralık iş yapıtığını, fazla ödenen 268.841 liranın davalıya ödettirilmesini istemiş davalı vekili isse 10.11.1978 günlü cevabında 227.001 lira 80 kuruş dava konusu olması gereken meblağdan, yapılan iş ve emek tenzil edildiği takdirde alınan meblağ ile yapılan iş başabaş geldiğinden davanın reddine savunmuştur.
Götürü taahhütte, müteahhit bütün giderli içine alacak ve kesin bir fiat karşılığında eserin yapımı yüklenmiş olur. Götürü bedelin, davacının iddiası gibi 550.000 lira olduu konusunda davalıdan ne diyeceği sorulmalı, HUMK.ndaki hükümler dairesinde inceleme yapılmalı götürü bedelin miktarı belirlenmelidir.
2 - ödemeler hususunda taraflar arasuında miktar bakımından mutabakat yoktur. Bir hakkın doğumu düşürülmesi devri; değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyle yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar ve ya değerleri beşyüz lirayı geçtiği takdirden senetle ispat olunması gerekir. Senetle ispatı gereken hususlarda ise Hakimin, yazılı delil aranan halleri hatırlatarak, karşı tarafın açık muvafakatı halinde tanık dinleyebileceği mümkün iken HUMK.nun 288, 289. maddelerine aykırı olarak tanıkların dinlenilmesi ve sözlerine dayanılarak karar verilmesi doğru değildir.
3 - bursa 2. Asliye Hukuk hakimliği'nin değişik işler E. 1978/466, K. 1978/386 sayılı delil tesbitindeki bilirkişi raporu davalıya tebliğ edilmemiştir. Davalı vekili 10.11.1978 günlü davaya cevap dilekçesinde bu rapora karşı itirazda bulunmuştur. Bu durumda götürü bedelin mitarı yukarıda 1. maddede de açıklandığı üzere belirlendikten sonra bilirkişiye başvurularak götürü bedele göre inşaaatın kaçta kaçının tamamlandığı tesbit edilmeli ve böylece bulunacak oran götürü bedele uygulanmalı ve yapılan işin karşılığı kesinlikle hesaplanmalıdır.
Mahalli mahkemenin bütün bu yönleri gözden kaçırarak eksik inceleme ile ödetme kararı vermesi usul ve kanuna aykırı görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeblerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temyiz edene idasine 11.11.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.