 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1980/1184
K: 1980/1177
T: 06.05.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 12. Hukuk Hakimliğince görülerek 10.000 lira alacağın davalıdan tahsil ile davacılara ödenmesine, fazla istemin reddine dair verilen hükmün temyizen incelenmesi davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanılgı görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Arsa sahibi olan davacılar ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 3.3.1970 günlü eser sözleşmesine göre, davalılar arsası üzerine davalı yükenici ttarafından yapılacak apartmandan 4 daire ile bodrumda bir deponun davacılara arsa payları karşılığında verileceği ve 5 inci maddesi uyarınca da inşaatın en geç 1971 yılı Ağustos ayının 1 inci günü teslim edileceği, bu tarihte teslim edilmediği takdirde, 4 daire için aylık 1000'er liradan 4000 lira gecikme cezasının davalı yüklenici tarafından ödeneceği kabul olunduğu ve mezkur inşaatın Aralık 1971 ayı başında iskana elverişli bir hale getirilip, davacılara tahsis olunan bu 4 dairenin 1 Aralık 1971 gününden itibaren kiraya verildiği dava dilekçesinden açıkça anlaşılmıştır.
Mahkemece, davalı yüklenicinin sözleşme ile teslimi ön görülen 1.8.1971 gününde davacılara bırakılan 4 daireyi teslim edemediği, ancak 3 ay gecikme ile teslim ettiği ve gecikmenin davacıların kusurundan ileri gelmediği kabul edilerek, ödenen 2000 lira cezanın düşülmesinden sonra, arta kalan 10.000 liranın davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Oysaki gerek dava dilekçesinden ve gerekse eser sözleşmesinin 5 inci maddesi kapsamından, sözleşme ile kararlaştırılan ve kabul olunan cezanın, Borçlar Kanununun 158/2 maddesinde ön görülen ifaya eklenen birceza şartı niteliğinde olduğu belirgin bir şekilde saptanmıştır.
Sözleşme ile yüklenilen cezanın, gecikme cezası olarak yorumlandığı takdirde ise, aynı yasanın 158/2 inci maddesine göre davacılar, hem akdin icrasını hemde meşrut cezanın tediyesini isteyebilirler. Ancak davacılar vekili dava dilekçesinde 1 Aralık 1971 tarihinde davacılara ait 4 dairenin inşa olunarak davacılara teslim edildiğini ve kiraya verilmiş olduğunu kabul etmiştir. Bu dava ise, 15.9.1972 gününde yaklaşık 10 ay sonra açılmış bulunmaktadır.
Davacıların kendilerine sözleşme ile bırakılan bu 4 daireyi davalı yükleniciden teslim alırken, cezai şart istemlerinin saklı tutulduğuna dair herhangi bir ihtar ve ihbarda bulunulduğu iddia ve ispat edilmediği gibi, böyle bir ihbarın yapıldığını belirtir bir belgede dosyaya ibraz edilmemiştir.
Davacıların dairelerini 1 Aralık 1971 tarihinde sözleşmede kabul edilen cezai şart istemlerini saklı tuttukları hakkında bir kayıt dermeyan etmeksizin veya bu konuda bir ihbar ve ihtarda bulunmaksızın edayi yani daireleri teslim almaları ve kiraya vermeleri nedeniyle, davacıların bu konuda gecikme cezası isteme hakları düşmüş ve ortadan kalkmış bulunmaktadır.
Mahkemece bu yönlerin gözden uzak tutulması suretiyle, davanın kabulü yolunda hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle kararın yukarıda 2 inci bendde belirtilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA 6.5.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.