 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1980/1165
K: 1980/1172
T: 06.05.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davaın (Bursa 1. Asliye Hukuk Hakimliği)'nce görülerek davanın reddine dair verilen 14.11.1979 tarih ve 782/1118 sayılı hükmün temyizen incelenmesi davacı avukatı tarafıdan istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayadığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulumamasına ve özellikle sözleşmede açıkca geciken her ay için 500 lira tazminat ödeneceğiin karalaştırılmasına ve böylece bu tazminatın teslimdeki gecikmenin yaptırımı olmasından ötürü ceza koşulu niteliğinde bulunduğunun açıkca saptanmasına ve dairelerin ceza koşulu isteme hakkı saklı tutulmadan teslim alındığının anlaşılmasına göre davacı vekilii aşağıdaki bendin sapkamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Sözleşmenin (tediye şartları) bölümünde (arsanın tesliminden itibaren her ay 400 liranın) yüklenici tarafından davacı arsa sahibine ödeneceği hükmüne yer verilmiştir. İşte davacı bu hükme dayanarak, daireleri teslim aldığı güne değin, işlemiş olup da ödenmeyen ve arta kalan 4.000 lira için de istemde bulunmuştur. Yukarıda aınalan bu hükümde kararlaştırılan aylık kira parası olarak 400 lira ödenmesi, ceza koşulu niteliğinde değildir. Gerçekte de, davacıya yapım süresi içerisinde ayda 400 lira kira karşılığının ödenmesi sözleşmenin bir koşulu olarak öngörülmüştür. Davalı yüklenicinin böyle bir borç altına girmesinin ceza koşulu ile bir ilgisi yoktur. Ne varki, aylık 400 lira kira parası sözleşmenin yapım süresiyle sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Sözleşmede, arsanın yükleniciye boş olarak tesliminden başlayarak 24 ay sonunda dairelerin teslimi kararlaştırılmıştır. O nedenle 24 aylık sürenin başlangıcı davalıya arsanın boş olarak teslim gününden başlaması gerektiği gözönünde tutularak yerel mahkemece bu yön açıkca saptanmalı ve 24 aylık sürenin bitimi buna göre belirlenmeli ve davacının ancak bu süre içindeki aylara ilişkin olarak istemde bulunabileceği kabul edilmeli ve dava konusu yapılan 4.000 lira kira alacağının bu süre içinde kalıp kalmadığı böylece saptanmalı ve varılacak uygun sonuç çevresinde 4.000 liralık istem yönünden bir karar verilmelidir.
Yerel mahkemenin tüm bu yönleri gözden kaçırması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan duruma göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün iki numaralı bent uyarınca davacı yararına (BOZULMASINA), istek olursa temyiz peşin harcının kendisine iadesine 06.05.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.