 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1980/1658
K: 1980/2716
T: 13.05.1980
ÖZET: Geçerli satış vaadi sözleşmesinden sonra, zorunlu [cebri] tescil isteyen davacı, davalıya ödediği paranın geri verilmesi için dava açmış ve davalı kabul etmiştir. Geri alma [iştirdat] davası ile davacı seçimini [tercihini] alacağa özgülemiş ve çekişmeli taşınmazı almaktan vazgeçmiş demektir.
(818 s. BK m. 213)
Davacı kooperatif vekili tarafından, davalı Demir aleyhine 22.12. 1975 gününde verilen dilekçe ile ferağa iobar suretiyle tescil istenmesi üzerine yapılan mahkeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.12.1976 günlü hükmün Yargıtay'ca, incelenmesi davacı vekili ve duruşma yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü
Davaya dayanarak satış vaadi sözleşmesi, borç doğuran bir akit olması ve yasada öngörülen koşulları taşıması nedeniyle hukuken geçerlidir. Sözleşmede, satış bedelinin 74000 lirasının ferağ takriri sırasında ödeneceği, arta kalan birbuçuk milyon liranın ferağ takririnin alınmasından bir ay sonra başlamak ve her ayın birinci gününde ödenmek suretiyle 15 takside bağlanacağı ve bu hususta yüz biner liralık bonolar keşide edileceği belirtilmiştir. Ferağ takriri alınmadan davacı tarafca davalıya iki makbuz mukabili 316416 lira ödenmiştir. Sonradan davacı kooperatif, ödenen bu bedelin istirdadı için Kadıköy ikinci Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmış ve davalı, 1974/475 esasta kayıtlı bu davayı kabul etmiştir. Buna rağmen istirdat davasının sonuçlandırılmadığı ve sonradan açılan işbu cebri tescil davasının sonucunun beklendiği dosya kapsamı, iddia ve savunmadan anlaşılmıştır.
Herne kadar davacı taraf, istirdat davasının imza sirkülerine uygun biçimde açılmadığını iddia etmiş isede; kendisi yönünden hiçbir zorunluk olmadığı ve hukuken bağlayıcı bir durum bulunmadığı halde, davacı kooperatif, icazet vermekle o davaya geçerlilik kazandırmıştır. Davacı, istirdat davasına geçerlilik kazandırmakla, sonucuna da katlanmak zorundadır. İstirdat davası ile davacı, tercihini alacağa hasretmiş ve çekişmeli taşınmazı almaktan vazgeçmiş demektir.
Bu itibarla; davacının tercihini alacağa hasredenek çekişmeli taşınmazı almaktan vazgeçtiği ve bu nedenle tescil davasının reddi gerektiği halde, aksine bazı görüş ve düşünce ile yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.5.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.