 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1980/967
K: 1980/1461
T: 06.03.1980
DAVA : Taraflar arasındaki tapu iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı alacaklı, borçlunun alacak davasının devamı sırasında tapulu taşınmazı diğer davalı eşine sattığını ileri sürerek bu tasarrufun iptalini istemiştir.
Davalılar, temlikin mal kaçırma amacı ile yapılmadığını savunmuşlardır.
Mahkemece, İİK'nun 278/2. maddesi uyarınca 2 yıllık sürenin geçtiği, böylece yapılan işlemin geçersiz sayılmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
24.08.1973 günü haricen düzenlenen senede dayınalarak borçlunun sattığı tapulu taşınmaz ferağının verilmemesi nedeniyle davacı alıcı tarafından 04.09.1974 günü satış parasının ödetilmesi için dava açılmış bu davanın devamı sırasında borçlu davalı 10.10.1975 günü tapulu taşınmazdaki payını eşi diğer davalıya satmıştır. Mahkemece 23.12.1978 tarihinde ödetme kararı verilmiş ve davacı 18.02.1977 günü icra koğuşturması yapmış tapunun 28.03.1977 günlü bidiriminde borçlu adına taşınmaz bulunmadığı anlaşılmış, 02.04.1978 günü yapılan hacizde taşınır mal da bulunmadığından borçlu hakkında 25.01.1979 günlü aciz belgesi verilmiş, bunun üzerine davacı 02.02.1979 günü bu davayı açmıştır.
İİK'nun 280. maddesinin 1. fıkrası uyarınca borçlu iyi niyetli bir kişiden beklenilmeyecek tasarrufla mevcudunu eksilttiği ve üçüncü kişinin de bu durumu bilmesi gerektiği halde yapılan tasarruf batıldır. Ancak tasarrufun vukuun tarihinden itibaren alacaklı 2 yıl içinde borçlu aleyhine haciz takibinde bulunmuş olmalıdır.
Olayda borçlunun tasarrufu 10.10.1975 tarihli olup alacaklı bu tarihten 2 yıl içinde 18.02.1977 günü haciz takibinde bulunmuştur. Ayrıca maddenin 3. fıkrasına göre davalılar karı koca oldukları içinde tasarrufun iyi niyetle yapılmadığını şein bilmesi gerektiğinin kabulü zorunludur.
O halde, aynı kanunun 284. maddesine göre, tasarrufun vukuu tarihi 10.10.1975 gününden dava tarihi 02.02.1979 gününe kadar 5 senelik sürenin de geçmediği gözönünde tutularak davanın kabulüne karar verilmek gerekir.
Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde davanın red edilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve peşin harcın istek halinde iadesine 06.03.1980 gününde oybirliğiye karar verildi.