 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1980/790
K: 1980/1127
T: 21.02.1980
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı yönünden reddine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı duruşma sırasında tekrar ettiği dava dilekçesinde yakın akrabası olan davalıya ayakkabıcılık yapan Süleyman adındaki şahsa olan borcunu tasfiye etmek için vaki isteği üzerine 14.000 lira nakit para ile bir adet reşat armalı altın üç adet altın bilezik borç olarak verildiğini davalının sonradan 14.000 lira ile bir adet reşat armalı altını iade ettiğini, geriye kalan üç bileziği istemesine rağmen bedelce ve nedene aynen vermediğini ileri sürerek bileziklerini mevcutsa aynen olmadığı takdirde gramı 400 lira hesabıyla tutarı 18.600 liranın kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, davalı 27.06.1979 günlü cevap dilekçesinde kendisinin 14.000 lire ile bir reşat armalıyı davacıya iade ettiği gibi sonradan 8.000 lira nakit ve davacının Gönen'de İhsan'dan satın aldığı kuzu bedelini ve yine davacının aldığı bir dikiş makinesi ile televizyon paralarının onun adına ödemeksuretiyle geriye kalan borcunu da ödemiş bulunduğunu başkaca borcu olmadığını, kaldı ki, bileziklerin aynen iadesi tarihi olan 30.01.1974'den dava tarihine kadar beş yıllak zamanaşımının gerçekleştiğini bu nedenlerle bir sırgınlık sonucu açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece (dava dilekçesine ek olarak sunulan el senedi içeriğine göre davacının 28.01.1973 tarihi de bir adet reşat armalı altın ile iki adet 8 mm.'lik bileziği reşat armalı altını aynen iki adet bileziği ise 3 adet olarak 30.01.1974 tarihinde geri verilmek koşulu ile davacıya ödünç verdiği) belirtildikten sonra (taraflar rasındaki hukuki ilişkin ödünç aktidir. karzın teslim ve tesellümü ile ilgili iddialardaki zamanaşımı BK.'nun 309. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre bu yoldaki iddialar diğer tarafın temerrüdünden itibaren altı ay geçmekle zamanaşımına uğrar) gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Oysa, BK.nun 309. maddesinde yer alan altı aylık zamanaşımı süresi borç verilmesi taahhüt edilen şeyin borç vermeyi kabul eden kimse tarafından borç alana verilmesi ve ödünç alacak kimsenin verilecek şeyi istememis halinde uygulanır. Karz sözleşmesine dayanarak para veya misli birşey vermiş olan kimsenin geriye verilmesi için açtığı dava BK.'nun 125. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabidir.
Olayımızda da dava borç olarak verilen bileziklerin aynen olmadığı takdirde parasının geriye vekilmesi isteğinden ibaret bulunmasına göre on yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu halde BK.'nun 309. maddesindeki altı aylık zamanaşımı gerçekleştiğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle (BOZULMASINA) ve peşin harcın istek halinde iadesine 21.02.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.