 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1980/771
K: 1980/2102
T: 03.04.1980
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 59360 liranın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin olarak verilen hükmün davalılar avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı müteahhit, davalılara sattığı daire bedelinden geri kalan 50.000 liranın daha önce açtığı davada oturma izni alınmadığından muaccel olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, şimdi bu iznin alındığını ileri sürerek, o tarihten dava tarihine kadar faizi 9360 lira ile birlikte ödetilmesini istemiştir.
Davalılar, diğer davada davacı isteğine karşılık ve ayrıca sonradan açtıkları gecikme tazminatı davasında isteklerinin kabulü ile 46.909 liraya hükmedildiğini, bunu mahsup edip geri kalan borçları 3.090 lirayı davacının banka hesabına yatırarak kendisine bildirdiklerini, bu nedenle borç kalmadığını savunmuşlardır.
Mahkemece, davalıların alacağı muaccel ise bunu takas yoluyla icra dairesinde yerine getirebilecekleri gerekçesiyle isteğe hükmedilmiştir.
1 - Bursa 5 inci Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 6.12.1977 gün esas, 1977/23 ve 1977/878 karar sayılı ve aynı mahkemenin 30.5.1978 gün esas 1978/105 ve 1978/492 karar sayılı ilamları uyarınca davalıların gecikme tazminatından dolayı davacı müteahhitten alacaklı bulundukları anlaşılmış olup, davalılar bu alacaklarını borçları ile takas edip kalan parayı dava tarihinden önce 14.7.1978 günü davacının banka hesabına yatırdıklarını savunmuşlardır.
Borçlar Kanununun 122 inci maddesi hükmüne göre, takas borçlunun takası ileri sürme kasdını alacaklıya bildirmesiyle meydana gelir. Davalıların davacıda yukarıda belirtilen ilamlarla sabit olan alacakları bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı, takas iradesini davadan önce veya dava açıldıktan sonra, karşı tarafa bildirebilir ve bu suretle takas gerçekleşir.
Davalıların, cevap layihasında takas iradesini davadan önce davacıya bildirdikleri belirtilmektedir. O halde, mahkemece takas savunması üzerinde durulmak ve sonucuna göre karar verilmek gerekir. Bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.
2 - Borçlar Kanununun 104 üncü maddesi son fıkrası hükmü uyarınca, geçmiş günler faizine temerrüt nedeniyle ayrıca faiz yürütülemez.
Mahkemece, 50.000 liranın dava tarihine kadar olan 9360 lira tutan faizine, dava tarihinden itibaren 59360 lira üzerinden yeniden faiz yükletilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1 ve 2. bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 3.4.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.