 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:1980/5210
K:1980/6159
T:24.11.1980
ÖZET: İradeyi sakatlayan nedenlerden biriyle yapılmış bir hukuksal işlem; yandan, aldatılan ya da korkutulan kişiyi bağlamaz. Ancak onay verildiğinde böyle bir hukuksal işlem, sözleşme geçerlilik kazanır.
(818 s. BK.. m. 29, 31)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı 35.700 liranın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle BKm. 31/son uyarınca davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları reddedilmelidir.
2 - Davacılar, kiracıyı çıkarmak amacı ile ve sonradan geri verilmek üzere taşınmazdan 2/8 payın karşılıksız olarak tapuda davalıya aktardıklarını, böylelikle kiracının kiralanandan çıkarılmasının sağlandığını, ne var ki, geri istendiği halde davalının bu taşınmazın kendisine kiralanması koşuluyla payı geri verebileceğini söylediğini ve bunda direndiğini, bunun üzerine davalı ile kira sözleşmesi yapıldığını ve ondan sonra payın geri verildiğini İleri sürerek korkutma ile yapılan kira sözleşmesinin iptali İle kiralananın boşaltılması için istemde bulunmuşlardır.
Bu duruma göre, dava, korkutma [ikrah] sonucu iradenin sakatlanması nedeniyle kira sözleşmesinin bozulması dileğine ilişkindir. Gerçekte de, iradeyi sakatlayan nedenlerden biriyle yapılmış bir hukuksal işlem, yanılan, aldatılan ya da korkutulan kişiyi bağlamaz. Şu var ki, onay [icazet] verilmesi durumunda, böyle bir hukuksal işlem, sözleşme geçerlilik kazanır. Bir başka deyişle, İradesi sakatlanan kişi bu sözleşme ile bağlı olur. Üstelik, aradan bir yıllık sürenin geçmesiyle sözleşmeye onay icazeti verilmiş gözüyle bakılacağı, BKm. 31'de apacık belirtilmiştir.
Davalının üzerindeki payı 28.9.1977 gününde tapuda davacılara aktardığı ve kira başlangıcının 1.10.1977 olduğu, taraf vekillerinin 16.5.1979 günlü oturumdaki imzalı bildirimleriyle saptanmıştır. Bu dava ise 28.9.1978 gününde açılmıştır. BKm. 31'e göre, 1 yıllık süre, korkunun ortadan kalktığı günden işlemeye başlar, davalı, üzerindeki payı 28.9.1977 de davacılara aktardığına göre korkutma o günde ortadan kalkmış demektir. Çünkü, davalı, davacılara karşı kullanabileceği başka bir korkutma aracına sahip değildir. Öyleyse, davacılar, 28.9.1977 den başlıyarak kira sözleşmesiyle bağlı olmadıklarını korkusuzca, davalıya bildirmek olanağına sahip bulunduğunun kabulü gerekir. Durum böyle olmasına 'karşın, davacılar, aylarca kira parasını davalıdan almışlardır. Öyle ki, bir yıllık sürenin dolmasına çok az bir zaman kalana değin aylık .kiralar davalı tarafından davacılara ödenmiştir. Böylelikle, iradesi sakatlanan davacılar, korkunun ortadan kalkmasından sonra aylarca ve düzenli olarak kira paralarını almakl, sözleşmeye ony [icazet] vermiş bulunmaktadırlar. O nedenle kira sözleşmesi sağlık kazanmıştır. Öyleyse davacıların, yanlar arasında düzenlenen ve bozulması istenilen kira sözleşmesiyle bağlı olduklarının kabulü gerekir.
Yerel mahkemece, tüm bu yönlerin gözden kaçırılması, usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Bu duruma göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün, iki numaralı bant uyarınca, davalı yararına (BOZULMASINA), istek olursa, temyiz peşin harcının davalıya iadesine 24.11. 1980 gününde Oybirliği ile karar verildi.