 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1980/3842
K: 1980/4312
T: 30.06.1980
DAVA : Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonuda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
1 - Davacılar, davalı (A.)ten alacaklı olduklarını, onun bu borcundan kurtulmak için taşınmazını, diğer davalıya satmış gibi işlem yaptıklarını bildirilerek tasarrufun iptalini istemişlerdir. Davalılar, aciz belgesi alınmadan dava açılamayacağını savunmuşlardır.
Gerçekten, İcra ve İflas Kanununun 277. maddesi hükmü gereğince aciz belgesi tasarrufun iptali davasının dinlenebilme koşullarındandır. Olayda davacılar icra takibine geçmişler; fakat, hiç bir haciz girişiminde bulunmamışlar ne kesin ne de geçici aciz belgesi almışlardır. Borçlunun o tarihte acz içinde olduğuna ilişkin dosyada da hiç bir belge yoktur. O halde dava bu bakımdan reddedilmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeden davanın kabulü bozmayı gerektirir.
2 - Tasarrufun iptali davası alacaklının alacağını elde etme olanağını verir. Bu nedenle alacağı aşan tasarrufun bölümüne etki yapmadığı gibi tapulu taşınmazlara ilişkin tapu kaydı ile yapılan intikallerde sicil değişikliğini gerektirmez. bu tür resmi satış yolu ile uygulanan tasarrufların iptale tabi olduğunun belirlenmesiyle alacaklının hakkına kavuşması olanağı sağlanır; satış yolu ile kurulan sicilin eski hale dönüştürülmesi gerekmez. (İcra ve İflas Kanunu madde 283)
Mahkemece bu yön gözetilmeksizin borçlu davalıdan diğerin aktarılmış olan tapu kayıtlarının iptali ile borçlu adına tesciline karar verilmesi de benimseme biçimi yönünden usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 30.6.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.