 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1980/3428
K: 1980/3531
T: 07.07.1980
DAVA : Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu:
KARAR : Gerçekten incelenen belgelere göre borçlu hakkında yapılan takipte davacı ve borçlu gıyabında 9.10.1979 tarihinde dava konusu makine haczedilmiş, borçlu 3.12.1979'da mahcuzun davacıya ait olduğunu bildirmiş ve bu bildirim alacaklıya ve davacı üçüncü şahsa 6.12.1979 tarihinde tebliğ edilmiştir. İstihkak iddiası alacaklı tarafından kabul edilmediği için dosya merciie gönderilmiş ve mercii'in 13.12.1979 günlü takibe devam olunması dair karar davacıya 30.1.1980 tarihinde tebliğ edilmiş ve bu istihkak davası 4.2.1980 gününde süresinde açılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu'nun 96. maddesine göre istihkak iddiası borçlu veya 3. kişi tarafından yapılır. Eğer istihkak iddiası borçlu tarafından yapılmış ve mahcuzun 3. kişiye ait olduğu ileri sürülmüş ise alacaklıya üçüncü kişi tarafından yapılmış ise borçluya ve alacaklıya üç gün içinde itirazlarını bildirmek üzere tebliğ olunur. Anılan maddede borçlunun istihkak iddiası üzerine üçüncü kişiye tebligat yapılacağına ilişkin bir hüküm yer almamıştır. Zira borçlunun haczedilen malın üçüncü kişiye ait olduğunu söylemesi üçüncü kişi adına yapılmış bir istihkak iddiası niteliğindedir. Borçlunun bu iddiasını alacaklının kabul etmemesi üzerine icra memurluğunca yapılacak iş İcra ve İflas Kanunu'nun 96 ve 97. maddelerindeki istihkak prosedürünü yürütmek, dosyayı takibin devamı veya durdurulması hakkında bir karar vermek üzere mercii hakimliğine tevdi etmekten ibarettir.
İcra memurluğunca gereksiz yere üçüncü kişiye de borçlunun istihkak iddiasının tebliğ edilmiş olması, lehine yapılmış bir istihkak iddiası varken üçüncü kişiye yeniden bir istihkak iddiasında bulunma külfeti yüklemez. 3. kişi borçlu tarafından lehine yapılmış olan istihkak iddiasına itiraz etmedikçe borçlunun yaptığı istihkak iddiası geçerlidir. o halde istihkak iddiasının süresinde yapıldığı kabul edilerek davanın esası incelenmek ve sonucuna göre karar verilmek gerekirken davacının süresinde istihkak iddiasında bulunmamış olduğundan söz edilerek davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA 7.7.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.