 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1980/3327
K: 1980/3825
T: 09.06.1980
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 2475 lira 50 kuruşun faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazla isteğin reddine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : 2 - Davacı davalı idarenin iş yerinde mevsimlik işçi olarak çalıştığını, mevsim başında kıdemli işçiler arasında işe çağırılması gerektiği halde çağırılmadığını, 15 martta işe geldiği halde işe alınmadığını ileri sürerek toplu sözleşmeden doğan ihbar kıdem ve boşta kalma tazminatlarının ödetilmesini istemiştir.
Davalı vekili toplu sözleşme hükümlerine göre mevsim sonunda işten çıkarıldığını, mevsim başında ise alınacağı duyurulduğu halde zamanında gelmediğinden davacının tazminat isteyemiyeceğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davacının işe alınacağı yolunda vaatte bulunulduğu halde işe alınmadığından ve bu surette bir buçuk ay oyalandığından dolayı bu süreye ait boşta gezme tazminatı olarak 2475,50 liranın ödetilmesine, diğer isteklerin reddine karar verilmiştir.
Davacı, tarım işçisi olarak 1475 sayılı İş Kanununun 5 inci maddesine göre bu kanuna tabi değildir. Ancak 274 sayılı Sendikalar Kanununun 1317 sayılı kanun ile değişik 2 nci maddesi uyarınca sendikalar kanunu yönünden işçi olarak vasıflandırılmıştır. Davacının bu sıfatla Türkiye Tarım ve Tarım Sanayii İşçileri sendikası, kısaca (Tarım - İş) Sendikası üyesi bulunduğu taraflar arasında çekişmesizdir. Davacının üyesi bulunduğu anılan Tarım - İş Sendikası ile davalı idareye bağlı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü arasında davacının çalıştığı Kayseri Orman fidanlığı işyerini de kapsayan 1.3.1976 - 28.2.1978 tarihleri arasında geçerli olan toplu iş sözleşmesi yapılmış bulunmaktadır. Toplu iş sözleşmesinin 3 üncü maddesinde (hizmet akitlerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Hizmet akdinde düzenlenmiyen hususlarda toplu iş sözleşmesindeki hükümler uygulanır. Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe hizmet akitleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz) kuralı yer almış bulunmaktadır. Tesbit olunan şu duruma göre taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, yukarda belirtilen toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmalıdır. Davacı 1976 yılının mevsim sonunda sözleşmenin 13 üncü maddesine göre işten çıkarılmış ve 1977 yılı iş mevsimi açıldığında aynı madde uyarınca sendikalı işçinin tercihen işe alınması gerekli ikken işe alınmamış ve başka işçilerin alındığı tanıklıkla tesbit edilmiş bulunmaktadır. O halde iş akdinin bildirimsiz feshedilmiş olması nedeniyle toplu iş aktinin 15 ve 16. maddelerine göre davacı ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazanmış bulunmaktadır. Ancak Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin ilamında da açıklandığı üzere olayda davalı iş verenin kötü niyeti anlaşılamadığından ve sözleşmeye de bu yönde konulmuş bir hüküm bulunmadığından boşta gezme tazminatının ödetilmesine karar verilmesi kanuna aykırıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2 nci bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA 9.6.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.