 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1980/2485
K: 1980/3155
T: 13.05.1980
DAVA : Taraflar arasındaki muarazanın men'i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı (H.)'in istihkak iddiası yolunda vaki muarazanın men'ine, (H.A.)'ın bir muarazası olmadığından karar ittihazına yer olmadığına ve tazminat isteğinin reddine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, borçlu aleyhine emri muharrer senetlerle takibe girişmiş ve üçüncü kişi elinde bulunan mallara haciz koydurmuştur. 3. kişi haciz konulan eşyaların kendisine ait olduğunun ileri sürmüş ve alacaklı istihkak iddiasını kabul etmeyince, icra memurunun vermiş olduğu mehil içinde icra ve İflas kanununun 99 uncu maddesi uyarınca muarazanın men'i davasını açmıştır.
Davacı, dava dilekçesinde davalıların karı-koca olduklarını ve borçlu kocanın, içindeki mallara haciz konulan dükkanı bir senetle eşine devir ettiğini, oysa karı-koca arasında düzenlenen bu tür senetlerin icra ve iflas kanunun 277 ve onu takip eden maddeleri hükmü uyarınca batıl olduğunu iddia ile muarazının men'ine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, alacağın ipotekle temin edildiğini, mal kaçırma kasıtları bulunmadığından davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Borçlular ile üçüncü kişiler arasında yapılan hukuki tasarrufların iptali, ancak: icra ve iflas kanununun 277 ve onu izleyen maddelerinde açıklanan koşulların varlığı halinde mümkündür. Bunun dışında ayrık olarak üçüncü kişilerin açmış oldukları, istihkak davalarına karşı ayni kanunun 97 inci maddeinin sondan bir önce gelen fıkrasına göre, alacaklılar geçici bir kısmi aciz belgesi ibraz etmeksizin mütekabilen iptal davası açabilirler.
İnceleme konusu olayda, alacaklı, üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı borçlunun eşi ile yapmış olduğu devir senedinin iptalini istemiştir. Bu dava icra ve iflas kanunun (11) inci babında yerini alan iptal davası niteliğindedir. Böyle bir davanın kesin veya geçici aciz belgesi alınmaksızın açılması mümkün değildir. 97 nci maddenin sondan bir önce gelen fıkrası, sadece mütekabil davaya münhasır olup, 99 ncu maddeden yararlanılarak icra tetkik merciilerine hukuki tasarrufun iptali davası açılamaz. Olay göreve ilişkin olduğu için sözü edilen 99 uncu maddenin kıyasen uygulanması olanağı yoktur. 24.2.1954 gün ve 2/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da bu doğrultudadır. O halde bu yönler gözetilerek dava dilekçesinin görev bakımından reddedilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 13.5.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.