 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1980/8137
K: 1981/18
T: 12.01.1981
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 31.10.1980 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Ocak-Aralık 1979 dönemi 12 aylık, aylığı 800 liradan; Ocak-Haziran 1980 dönemi altı aylık, aylığı 1.400 liradan toplam (18.000) lira kira alacağının haczen tahsili ve tahliye istemi ile takip yapılmış, borçlu borcunu PTT. vasıtası ile gönderdiğini beyanla itirazda bulunmuştur.
Alacaklı, borçlunun borcunu icra dosyasına ödemediği gibi usulüne uygun şekilde itirazda da bulunmadığına dair beyanla (kira alacağının hüküm altına alınması ve davalının mecurdan tahliyesi) için tetkik merciine başvurmuştur. Borçlu icra dosyasına fotokipilerini ibraz ettiği PTT makbuzlarını vererek borcunu ödediğini tekrarlamış, Bolu PTT Müdürlüğü de havale bedellerinin alıcı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle bekletildiğini bildirmiştir
1 - İİK.'nun 269/d maddesi yoluyla uygulanması gerekli 62. madde gereğince itirazla birlikte itirazın tebliğ masrafını vermeyen borçlu itiraz etmemiş sayılır. Borçluyu gerekli masrafı vermediğinden hakkındaki takip kesinleşmiştir. Bu durumda alacaklının, icra memurluğuna başvurarak alacak hakkındaki takibin devamını istemesi gerekeceğinden tetkik merciine başvurması fuzuli bir işlemdir. Bu nedenle alacaklının talebinin (borçlu hakkındaki alacakla ilgili akit kesinleştiğinden fuzuli olarak yapılan talebin reddine) karar vermek gerekirken (davanın reddine) karar verilmek suretiyle alacağı hakkındaki icra takibinin durdurulması isabetsiz, alacaklının temyiz itirazları bu nedeniyle yerinde olduğundan mercii kararının alacakla ilgili kısmının, BOZULMASI gerekir.
2 - Borçlar Kanunun 260. maddesine göre (kiracı kira müddetinin hitamından evvel muacceliyet kesbeden kiraları tediye etmemiş bulunursa kiralayan kiracıya ihtarda bulunabilir). Şu halde ihtarın geçerli olabilmesi için kira borcunun ödenmemiş, olması gerekir. Dolayısiyle kiracı borcunu ihtardan önce ödediğini veya kira parasını usulüne uygun olarak göndermesine rağmen alacaklının bu parayı almamakla temerrüde düştüğünü ispat ederek, ihtarı geçersiz duruma getirebilir. Alacağın Takip Hukuku yönünden kesinleşmiş olması, haksız olan ihtara geçerlilik kazandıramayacağından veya alacaklının icra takibinden önce temerrüde düştüğü ileri sürülebilir.
Alacaklı, Ocak-Aralık 1979 ve Ocak-Haziran 1980 ayları için toplam (18.000) TL. için takip yapmıştır. Borçlu bu aylar için (19.150) lirayı PTT ile ödemeli olarak göndermiş olup alacaklı bu paraları almadığından Borçlar Kanunun 90. maddesine göre temerrüde düşmüştür. Temerrüde düşen alacaklının icra takibi yapılıp Borçlar Kanunun 260. maddesindeki ihtarı havi ödeme emri göndermek suretiyle kendini temerrütten kurtarıp borçluyu temerrüde düşüremez. Bu nedenle alacaklının tahliyeye ait temyiz itirazları yerinde olmadığından kararın tahliye ile ilgili kısmının ONANMASI gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan mercii kararının yukarda açıklanan nedenlerden alacakla ilgili kısmının İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca, BOZULMASINA oybirliğiyle, Tahliyeye ait kısmının İİK. 366 ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASIMA), 12.1.1981 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
İ.İ.K' nun 269, 269/a maddelerine konutta gönderilen alacaklı tarafından alınmayan paranın 1 aylık bekleme süresi geçtikten sonra gönderici kiracı emrine geçip bu süre ile takip tarihinin tedahül etmemesine kiralayanın önceki temerrütünde borçlu icra takibi ile tahakkuk eden temerrütünü önliyemiyeceğine bu husustaki 11.3.1959 tarih 23/20 sayılı içtihadı Birleştirme Kararına göre tahliyeye ait merci kararının da ONANMASI gerekir.
Çoğunluk kararının 1 numaralı bendinde kira alacağının mevcudiyeti kabul edildiği halde temerrüt vaki olmadığından bozma yapılması da çelişkilidir. Açıklayıcı nedenlerle çoğunluk kararın bozma kararına muhalifim.