 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1980/7673
K: 1980/7824
T: 04.11.1980
DAVA : TTK.nun 690. maddesi yolu ile uygulanması gerekli aynı Kanunun 593. maddesi ikinci fıkrasına göre keşideci senede emre yazılı değildir kelimelerini veya aynı manayı ifade eden bir kaydı dercetmiş ise senet temlik yolu ile el değiştirebilir. Tetkik konusu olayda senetteki "emrü havalesine" sözleri silinmiştir. Anlamı 593. maddeye uygun temliken devrinin mümkün olduğu hususunun dercinden ibarettir. Senedi ciro sureti ile iktisap eden hamilin yetkili hamil olmaması sebebi ile İİK.nun 170/A. maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken itirazın red olunması isabetsiz, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden merci kararının İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca bozulmasına, 4.11.1980 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
1 - Poliçe, bono ve çek yasa gereği tedavül kabiliyetini haiz olduklarından, senet metninde, senedin niteliğini gösterir kelime haricinde ayrıca (emrine) ibaresinin yazılmasında zaruret yoktur. TTK.nun 593. maddesi uyarınca, keşideci poliçeye "emre yazılı değildir" ibaresini veya bu anlama gelen bir kayıt yazar ise, ancak alacağın temliki yolu ile devredilebilir. Bu çeşit devir alacağın temlikinin hukuki sonuçlarını doğurur. Cıranta poliçenin tekrar ciro edilmesini yasaklayabilir. Bu takdirde sonradan kendilerine ciro edilmiş kişilere karşı sorumlu olmaz (TTK. m. 597). TTK.nun 690. maddesi poliçelerin cirosuna ait (593-602) maddeler hükümlerinin bonolar hakkında da uygulanabileceğini göstermiştir. Şu halde bir ticari senede tedavülünü önleyici nitelikte bir kayıt düşürülmesi veya matbu metindeki (emri havalesine) ibaresinin karalanması, o senedin ticari senet olma vasfını, etkilemez, senedin tedavülünü önlemez, İİK. nun 167. ve takip eden maddeler uyarınca icra takibini engellemez. Ancak bu hal o senedin alacağın temliki yolu ile el değiştirmesine yol açar. TTK.nun 741. ve 742. maddeleri sadece emre yazılı havaleler ve emre yazılı ödeme vaatleri hakkında İİK.nun çek, bono ve poliçe haklarındaki takibe ait hükümlerin uygulanmayacağını göstermekle bu görüşü doğrulamaktadır.
Olayda, takip dayanağı matbu senetteki (emrü havalesi) kelimesinin çizilmesi hukuki durumunu hiç bir veçhile etkilemez. Zira bu ibare yazılmasa bile yasal olarak senet tedavül kabiliyeti haizdir. TTK.nun 593. maddesi, senedin alacağın temliki yolu ile el değiştirmesinin mecburi olması için, bu anlamı ifade eden bir kaydın senet metninde mevcut olmasını aramıştır. Takip dayanağı belgede böyle bir kayıt bulunmamaktadır.
O halde, takip dayanağı senet bonodur ve alacaklının ciro yolu ile hamil durumuna girmesine engel bir hal yoktur.
2 - Kaldı ki, İİK.nun 170/A maddesi uyarınca takip alacaklısının yetkili hamil olup olmadığı, senedin bono niteliğini taşıyıp taşımadığı takibe süresinde itiraz edilmesi halinde incelenebilir. Her iki borçluya 163 ödeme emri tebliğ edilmiş ve süre geçtikten sonra mercie başvurmuşlardır. Borçlular aleyhindeki icra takibi kesinleşmekle, itirazlarının nazara alınmasına yasal imkan kalmamıştır.
O halde, takibin durdurulması isteğinin reddine dair merci kararı bu nedenle dahi yerindedir.
Açıldığım gerekçeler ile, onanması gereken merci kararının bozulmasına dair çoğunluk görüşüne karşıyım.