 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1980/6810
K: 1980/7284
T: 09.10.1980
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 22.8.1980 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Hamil (H.A.), keşideci (Z.T.) aleyhine 5.5.1978 tanzim tarihli bonoya istinaden kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapmış ve borçlunun imzaya yönelen itirazının kaldırılmasını alacaklı merciiden 4.10.1978 tarihinde talep etmiştir. Merciice borçlunun itirazının geçici olarak kaldırılmasına ilişkin 6.11.1978 tarihinde ittihaz olunan kararı borçlunun temyizi üzerine mercii kararı Yargıtayca 19.2.1979 tarihinde onanmış ve bilahare borçlunun yaptığı tashihi karar talebi kabul edilerek mercii kararı 17.9.1979 tarihinde bozulmuş; merciice, bozmaya uyularak yapılan duruşma sırasında alacaklı vekili 25.1.1980 tarihli duruşmada itirazın kaldırılması davasından feragat ettiğini beyan etmesi üzerine merciice feragat sebebi ile alacaklı talebinin 25.1.1980 tarihinde karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmemekle kesinleşmiştir. Borçlu bu defa merciie 16.6.1980 tarihinde şikayet yolu ile başvurarak nedenlerini göstermek suretiyle imzaya itirazdan sonra yapılan satışla ilgili bütün işlemlerin usulsüz olması tebligatların başka adrese yapıldığını ve İİK.'nun 16/2. maddesi gereğince her zaman bu muameleleri şikayet edebileceğini, feragatla takip ortadan kalktığından icranın iadesi zımnında gerekli kararın verilmesini, icra memuru işlemlerinin kanuna aykırı olması nedeni ile iptalini istemiş, merciice yapılan muamelelerde bir usulsüzlük bulunmadığı, ihalenin feshinin nalp icra memurluğunun bağlı olduğu tetkik merciinden istenebileceğinden şikayet reddedilmiştir. Bu kararı borçlu vekili temyiz etmiştir.
İddia ve müdafaaya ve celbedilen dosyalar münderecatına göre şikayetin özellikle İİK.'nun 16/2. ve 366. maddesinin son fıkrası yolu ile 40. maddesi ve 170. ve diğer ilgili maddelerine göre tetkiki gerekir. Yasaya aykırı muamele evvela veya sonradan tahadüs etmiş ise bu hususta her zaman şikayet olunabilir. İmza inkarı üzerine icra takibinin durması 170. maddenin 1. fıkrası gereğidir. Alacaklı 67. maddeye istinaden ödeme emrine itiraz tarihinden itibaren 6 ay içinde merciie müracaat etmesi halinde alacağı olumlu kararla ve 69. madde hükmü de nazarı itibare alınarak icra takibini yürütebilir. Bu itibarla, 69 maddeye istinaden borçlu borçtan kurtulma davasını açmadığı takdirde takibi yürütebilir. Nitekim, böyle bir borçtan kurtulma davası açılmamıştır Ve bu safhada takibin yürütülmesinde yasaya aykırı bir cihet yoktur ve satış muamelesine tevessül edilmesi de yasaldır. Yukarda yazılı olduğu veçhile bidayette borçlunun imzaya yönelen itirazı geçici olarak kaldırılmış ise de, bilahare bu karar, karar düzeltme yolu ile bozulduğuna göre 366. madde yolu ile uygulanması gerekli 40. madde gereğince icra muamelelerinin olduğu yerde durması icabeder ve bu halde, satış talimatının geri alınması için icra memurluğunca muamele yapılması gerekir. Bu muamele yapılmadığına ve satış da tashihi karar günü yapıldığına göre borçlunun şikayet hakkının kabulü icabeder.
Diğer yönden alacaklı, imzaya yönelen itirazın kaldırılması talebinden feragat ettiği ve bu feragat mahalline şamil bir hüküm doğuracağı cihetle 67. maddeye göre yapılmış bir talep ortadan kalkması sebebi ile imza inkarı dolayısiyle duran takibin yürütülmesine yasal olanak kalmadığı cihetle şikayetin tetkik merciinin takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu Ankara icra tetkik mercii olduğu kuşkusuzdur. Olaya İİK. 134. maddesi hükümlerinin tatbiki söz konusu olamaz. Olayın 40. madde açısından tetkiki icabeder. Şöyle ki, bidayette itirazın ref'ine ilişkin ilam sonucu yapılan bir satışla icra edilmiş durumdadır. Alacaklının feragatı sebebi ile bu ilamın bozulması üzerine bu takipte borçlunun hiç borcu olmadığı saptandığına göre ayrıca hükme hacet kalmaksızın icranın eski hale iadesi gerekir. Alıcı, alacaklı olduğuna göre iyi niyetle kazanılmış bir hak bulunduğu da ileri sürülemez ve olayda üçüncü kişi olarak telakki edilemez. Bu itibarla, feragatla takip ortadan kalkmış olmakla icranın iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden mercii kararının İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 9.10.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.