DAVA : Alacaklı muteriz, borçluya ait taşınmazın tapu kaydı üzerine haciz şerhi işlendiğini, buna rağmen memurlukça derece kararına alınmadığını beyanla şikayette bulunmuş, tetkik merci (fiili haciz) yapılmadıkça haczin tekemmül etmiş sayılmayacağı gerekçesiyle şikayeti reddetmiştir.

KARAR : Haciz, belirli bir para alacağının tahsilini sağlamak için borçluya ait mal ve hakların resmen müsaderesi, mallara el konmasıdır.

Bu haciz, tapu siciline, temlik hakkının tahdidi olarak şerh verilir. (İİK m. 91, MK m. 920/2, Tapu sicil nizamnamesi no. 81)

Şerhden sonra haciz 3. kişilere karşı hüküm ifade eder ve bu kişiler haczin kendilerince bilinmediğini iddia edemezler. Şu halde tapuya konulan haciz, o taşınmaza hukuken el koymadır. Dolayasıyle haczin tamamlanmış sayılması için fiili haciz yapılmasına gerek yoktur.

Aksine fiili haciz ile haciz tamamlanmış olmayıp ancak tapuya şerh vermekle tamamlanmış sayılır.

Muteriz alacaklıya ait dosyada tapu kaydına şerh verilmek suretiyle haciz uygulandığından sıra cetveline alınması gerekeceğinden diğer koşullar gözönünde tutularak cetveldeki sırasının saptanması gerekirken fiili haciz yapılmadığından haczin tekemmül etmediğinin kabulü ile şikayetin reddolunması isabetsiz,

SONUÇ : Temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan merci kararının İİK'nun 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 3.12.1980 gününde oy birliği ile karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972