 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1980/5642
K: 1980/6055
T: 24.12.1980
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Gemlik As. Hukuk Hakimliğince verilen 29.2.1980 tarih ve 304-169 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf avukatları tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.12.1980 gününde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden, tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının vekiledeninden aldığı zeytin bedelini ödemediği gibi, takibe de itiraz ettiğini bildirerek (34.900) TL.nın inkar tazminatıyla birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı savunmasında, yetki itirazıyla birlikte, malların peşin ödeme ile satın alındığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Yargılama yokluğunda yürütülmüştür.
Mahkemece, bilirkişi incelemesi ve dayanak faturalara göre davalıya 119.400 TL.lık mal satıldığının anlaşıldığı, iddianın defter ve faturalarla kanıtlanmasına karşın davalının ödeme yolundaki savunmasını doğrular hiçbir belge sunamadığı gerekçesiyle, (34.900) TL.nın % 5 faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm, heriki yan tarafından da temyiz edilmiştir.
1 - Borçlar Kanununun 182. maddesine göre menkul mal alım satımlarında peşin satışlarda mal bedelinin ödenmediğinin ispat külfetinin satıcıya düşmesi ve olayda da davacı zeytin satıcısı bulunması itibariyle, davacının davalıya sattığı zeytinlerin bedellerinin ödenmeyip davalı zimmetinde kaldığını ispat etmesi gerekir. (Yargıtay H.G.K.nun 19.6.1974 gün E/1970/4-838, Yargıtay H.G.K. 14.3.1979 gün E/1971-11-772 K. 1979/257) olayda davacı mal bedelinin ödenmediğini ispat için bazı fatura örnekleri ibraz etmiş ise de, hükme dayanak yapılan ve ticari defterlerden ve dolayısıyla muhasebe tekniğine sahip olduğu anlaşılamayan bilirkişinin raporundan ticari defterlerin TTK.nun 66 ve özellikle 69. maddesine göre açılış ve kapanış tastiklerini ihtiva edip etmediği ve özellikle 69. maddesine göre açılış ve kapanış tastiklerini ihtiva edip etmediği ve defterlerin hangi cins defter olduğu ayrıca defter kayıtlarıyla, müstenidatı belgelerin birbirini doğrulayıp doğrulamadığı açıklanmamış bulunması itibariyle TTK.nun 82. maddesine göre kesin delil mahiyetinde kabulüne imkan yoktur. Bunun dışında bilirkişi mütalaasına ve hükme dayanak yapılan açık faturaların davalıya tebliğ ediip edilmediği ve herhangibir itiraza uğrayıp uğramadığı yönü de araştırılmış değildir. Bu yönde yapılacak tahkikat neticesinde açık fatura bedellerinin veresiye satış nedeniyle kapatılmadığı anlaşıldığı ve faturalara itiraz edilmediğinin saptandığı takdirde veresiyel satış halinde mal bedelinin ödendiğinin davalı alıcıya aidiyeti nazara alınarak o yönden davalıya delilleri ibraz ettirilmek ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde ve yetersiz bilirkişi dayanak yapılıp kanıtlama yükü değiştirilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş v edavalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2 - Davacılar vekilinin temyizine gelince; Yukarıdaki bozma nedenine göre sözkonusu temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda bir nolu bendde yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, iki nolu bendde yazılı nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığını davalı kendisine vekillik temsil ettirmediğinden ve duruşmaya gelmediğinden yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 492 sayılı Harçlar Kanununda değişiklik yapan 2345 sayılı kanuna göre aşağıda yazılı bakiye 797 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacının ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde iadesine 24.12.1980 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.